Kleopatra’nın Travesti Güzellik sırları

Zekası ve karakteriyle de tarihe adını süslü harflerle yazdırmış Kleopatra’nın güzellik yöntemleri, aslında bugün evde uygulayabileceğiniz kadar basit tariflerden ibaret.

İşte Eski Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın evinizde uygulayabileceğiniz kadar basit ama bir o kadar etkili yöntemleri…

Dudaklara aşıboyası, gözlere sürme
Meşhur Kleopatra makyajının püf noktaları; katı yağ ile karıştırılmış aşı boyası ile hazırlanan parlak ruj ve gözleri daha büyük, daha koyu gösteren muhteşem sürme…

Oje yerine kına
Kına tırnakları besliyor, güçlendiriyor ve kendine özgü kırmızı rengiyle boyuyor. Kleopatra da ellerini ve ayaklarını güzelleştirmek için kınadan yararlanmış. Bir kere sürdünüz mü tırnağınız uzayana kadar kaybolmayan bir boya olması sebebiyle günümüzde pek tercih edilmiyor olsa da, faydalarını gözden geçirip bir denemeye değer!

Bal maskesi
Karışık maske tariflerini bilen bilir… Ama iyi bir bal, başlı başına harika bir yüz maskesidir! Kleopatra 39 yaşında öldü ama efsaneler onun her zaman ne kadar genç ve taze göründüğünü anlatır durur. Bunda yüzüne düzenli uyguladığı bal maskesinin de payı olduğu kesin!

Saç bakım maskesi
Kleopatra’nın dillere destan siyah saçları her zaman sağlıklı ve parlak gözükürdü. Uzmanlar onun kullandığına benzer bir saç maskesi için şu tarifi öneriyor: 3 yemek kaşığı bal, bir yemek kaşığı badem yağı (yoksa zeytin yağı da kullanılabilir) bu ikisini güzelce karıştırın ve yeni yıkanmış saçınıza iyice yedirerek 15 dakika bekletin ve durulayın. Yıpranmış saçlara özellikle iyi gelecektir.

Kleopatra’nın yüz kremi
Kraliçe’nin güzellik alışkanlıklarını araştıran uzmanlar, ideal Kleopatra kremi için şu tarifi verdi: iki büyük kaşık balmumunu bir tavada ısıtın, iyice eriyince 2 yemek kaşığı aloe vera suyu, 4 damla gül yağı ve 1 yemek kaşığı badem yağı ilave edin. İçine bir ampul E vitamini de ilave edebilirsiniz. Ankara travestileri krem karışımını cam bir kaba alın ve soğuyunca buzdolabında saklayın. 1 hafta içinde kullanmanız gerekiyor. Hem nemlendirici hem de canlandırıcı olan bu kremi gece – gündüz kullanabilirsiniz.

Süt banyosu
Kleopatra’nın banyo suyunu hazırlarken eşek sütü, bal ve badem yağı kullandığı biliniyor. Bu muhteşem banyoyu hazırlamak için 3 bardak sütü (bulabildiğiniz herhangi bir tür süt olabilir) yarım bardak bal ve 5 yemek kaşığı badem yağı ile iyice karıştırın. Daha sonra hazırladığınız sıcak banyo suyuna bu karışımı ekleyin ve güzellik banyonuzun tadını çıkarın!

Deniz tuzu
Ciltteki ölü deriyi temizlemek için kullanılabilecek en doğal malzemelerden biri de deniz tuzu…Kleopatra da ılık süt banyolarından sonra tüm vücudunu deniz tuzu ile ovarak cildinin daha taze, yumuşak ve canlı gözükmesini sağlardı.

Gül suyu toniği
Cildi nemlendiren ve besleyen gül suyu Kleopatra’nın favori bakım ürünlerinden! İster yüzünüze spreyle püskürtün ister pamukla uygulayın: gül suyu yüzünüzün tazeliğini korumanıza yardımcı olacaktır.

Üzümlü cilt maskesi
Fazla bronzlaşmış ciltler için uygun olan bir maskeyle travesti Kleopatra’nın cildi her daim parlak görünürdü. Maskeyi hazırlamak için bir avuç yeşil üzümü iyice ezin ve üzerine iki kaşık bal ekleyin. Önceden sabunlayıp temizlediğiniz yüzünüze sürün ve 15 dakika kadar beklettikten sonra güzelce durulayın.

Elma sirkesi
Milattan önce 60 yılı civarında, Kleopatra elma sirkesinin faydalarından haberdardı. Bugün kan dolaşımını artırdığını ve cildin pH dengesini sağlamaya yardımcı olduğunu bildiğimiz elma sirkesi, o yıllarda da yüz temizlerken kullanılırdı.

Kleopatra’nın yüz temizleme suyunu hazırlamak için büyükçe bir kabı ılık suyla doldurun ve içine 1/4 bardak elma sirkesi ekleyin. Leğenin üzerine eğilin ve bu suyla yüzünüzü birkaç defa duruladıktan sonra kendiliğinden kurumasını bekleyin. Yüzünüzü önceden yıkarsanız gözenekleriniz daha açık olacağı için sirke banyosu daha faydalı olacaktır.

Travesti Yüz Yogası

Yaşlanmanın durdurulması mümkün değil tabii ki ama bu süre boyunca dinç ve diri bir cilde sahip olmak mümkündür. Yüzünüze parmaklarınızla uygulayacağınız baskı sonucu hem kan akışını hızlandırmış hem de masaj yaptığınız bölgenin sıkılaşmasını sağlamış olursunuz. Uygulama süresi boyunca ciltteki kırışıklıkların azalma süresi kişiden kişiye değişiklik gösterir. Bu süre metabolizmanın çalışma hızıyla alakalıdır.

Hareketler ayna karşısında yapılmalı
Hareketler mutlaka ayna karşısında yapılmalıdır. Yüz yogasına öncelikle alın bölgesi ile başlanır. Bunun sebebi sinir sisteminin bu bölgede yoğunlaşmış olarak bulunmasından kaynaklanır.

Alın: İki elinizin orta parmağı ile alnınızın ortasına aşağıdan yukarıya doğru çok bastırmadan masaj uygulayın. Hareketin birkaç kez tekrarlanması yeterlidir.

Göz çevresi: Göz etrafında yer alan kaslar zayıf yapıda olduğundan bu bölgedeki kırışıklıkları onarmak daha zordur. Ankara travestileri hareketleri en az 6 ay süresince uyguladığınızda bu bölgeyi de onarmak mümkün olmaktadır. Göz çevresinde kaz ayağı olarak tabir edilen kırışıklıkları azaltmak için en etkin yöntem baş ve işaret parmakları ile gözleri açarak başınız dik bir şekilde karşıya bakmaktır. Bu yöntemi uygularken parmaklarınız ile bölgeye hafif basınç uygulamayı da ihmal etmemeniz gerekir.

Kaş: Kaş bölgesine geldiğimiz zaman özellikle düşük kaşlar için sağ ve sol eller ile kaşlar kapatılır ve sıkıca bastırılarak yukarı doğru kaldırılır. Daha sonra kaşlar çatık bir vaziyette bir süre beklenir.

Yanak bölgesi: Bu bölgedeki kasları harekete geçirmek için ise uygulanan yöntem balon şişirmedir. Balonu 3-4 defa şişirmek suretiyle yanak kasları da güçlendirilmiş olur.

Dudak: Dudak kenarlarında oluşan kırışıklıklar için ağzınızda bir kurşun kalemi çevirmeye çalışmak yeterlidir. Bu yöntem ile aynı zamanda alt yanakları ve gıdı bölgesini de onarmış olursunuz.

Hareketleri simetrik bir şekilde uygulamak çok önemli
Bu hareketleri uygularken dikkat etmeniz gereken en önemli şey işlemleri simetrik bir şekilde uygulamaktır. Bu şekilde yapılmadığı takdirde yüzünüzün bir tarafı sarkarken diğer tarafı toparlanmış olur ve asimetrik bir görüntü meydana gelir. Ankara travesti masaj sırasında uygulamış olduğunuz basınç çok şiddetli olmamalı ve her bölgede eşit basınç uygulanmalıdır. Bu hareketleri günde 3-4 defa uyguladığınızda birkaç ay içerisinde değişim fark edilecektir.

Travesti Cilt Yenileme Önerileri

Her travesti  güzel ve bakımlı bir cilde sahip olmak ister ve bunun için birbirinden farklı yöntemler dener. Fakat bakımlı ve güzel olmak için ille de pahalı ürünler gerekmiyor.

Liv Hospital Ulus Dermatoloji Uzmanı Dr. Ahmet Günay güzel bir cildin pratik yollarını anlatı.

– Yağlı ciltler sık sık temizlenmeli: Yağlanma akne oluşumuna ve mikrop üremesine zemin hazır. Bu nedenle yağlı cilt sık yıkanmalı. Sabun şart değil fakat kullanılacaksa antiseptik ve doğal olanlar tercih edilmelidir.

– Beslenme şekli önemli: Sebze, meyve gibi vitaminden zengin yiyecek tüketilmeli. Yeterli bulamıyorsak, dışarıdan vitamin takviyesi olabilir. Bu amaçla Biotin, C ve E vitaminleri ve çinkonun önemi büyüktür.

– Sigaradan uzak durun: Çay, kahve az tüketilmelidir. Sigaradan da kesinlikle uzak durulmalıdır.

– Spor ve egzersiz çok önemli: Ancak cilt sağlığı için sporun ve egzersizin kapalı spor salonları yerine açık havada yapılmalıdır.

– Bol su için: Bol su içmenin, cildi içeriden nemlendirdiği bir gerçek. Sağlık açısından bir engel yoksa günde 2 litre su içilmesinde fayda var. Ancak çay ve kahve yerine su içilmeli. Çünkü çay, kahve gibi içecekler idrar yaptırıcı etkiye sahiptir, olan suyun da kaybına neden olurlar.

– Nemlendirici krem kullanın: Özellikle kuruyan, pullanan ve yaşlanan cildi bu etkilerden korur. Özellikle göz altlarına ve tüm cilde uygulanabilen türleri var. Doğal nemlendirici içerenler (özellikle zeytinyağı) kullanılmalıdır.

– Koruyucular yaz-kış kullanılmalı: Lekelerden ve yaşlanmadan korunmak için güneş koruyucuları sadece yaz aylarında değil kışın da kullanılmalı. Bunları seçerken kimyasal filtrelere ilave olarak fiziksel filtre de olmasına dikkat edilmelidir.

Travesti İle Seksin Sır Kapısını Aralayın!

Erkeklerin yol gösterici konuşmalar olmadan partnerlerinin haz noktalarını keşfetmeleri çoğu zaman kolay olmuyor. Travestilerin doyurucu bir seksten sonra boşalmaları veya orgazma ulaşabilmeleri için haz noktalarının uyarılması önem taşıyor. Utanç duygusu, çekingenlik ve kendini ifade edememe durumları nedeniyle, travestilerin cinsel yaşamlarıyla ilgili yorumları “iyi” olmaktan öteye gidemiyor ve partner ilişkileri çıkmaza giriyor. Oysaki sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam her travestinin ve erkeğin hakkı…

BİRLİKTE DUŞ ALIP OYNAŞMAK GEREKİYOR…

Cinsel birleşme sırasında ya da öncesinde çiftin birbirlerine karşı açık saçık ifadelerle konuşabilmeleri için en önemli kıstas “samimiyet”… Samimiyeti sağlamak için çiftin birbirlerinin vücutlarını tanımaları ve alışmaları, birlikte çıplak olarak vakit geçirmeleri çok önemli… Bunun için birlikte duş almayı, birbirlerine sarılarak uyumayı ya da birbirlerinin yanında rahatça soyunmayı denenebiliyorlar. Eğer çift cinsel ilişkiye başlamadan önce duş almayı tercih ediyorsa, birlikte duş almayı ve duş sırasında birbirlerine masaj yapmayı deneyebiliyor. Böylece hem seks için iyi bir başlangıç yapabiliyorlar hem de çekingenliklerini yenerek cinsel arzu, istek ve beklentilerini daha rahat bir şekilde sözle dile getirebiliyorlar.

TABULARI YIKMAK ÖNEM TAŞIYOR…

Cinsellik doğal bir ihtiyaç… Ülkemizde hâlâ tabu olarak görülen cinselliği, rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olarak tarif ediyoruz. Bu sanatın iyi bir şekilde icra edilebilmesi için, kadınların erkekler gibi seksten haz almaları ve cinsellik üzerine konuşma becerisi kazanmaları gerekiyor.

SEKSTE KONUŞMANIN GÜCÜ…

Çoğu kadının en büyük yanılgısı cinselliğin sadece penetrasyondan (penis-vajina ilişkisinden) ibaret olduğu… Aksine, cinsellikten her seferinde farklı hazlar almak mümkün… Kadınların nelerden zevk aldıklarını partnerlerine sözle ifade etmemeleri ya da edememeleri hâlâ günümüzde cinsel sorunların oluşum nedenlerinin başında geliyor. Bu nedenle kadınların posta kutularını boşaltmaları yani içlerine attıkları duygularını konuşarak sözle ifade etmeleri gerekiyor. Tercih edilen dokunuşları açıklamak ve yol gösterici olmak, daha önce tadılmamış zevklere ulaşılmasına ve cinselliğin bambaşka yönlerinin keşfedilmesine olanak sağlayabiliyor. Çünkü konuşmak, istekleri ifade etmenin ve karşılığında geribildirim almanın en basit ve kesin yöntemi… Fakat sevişme sırasında beden dilini kullanmak, inlemek ya da mırıldanmak da olağan çözüm yollarından biri… Çiftin cinsel ihtiyaçları ve zevkleri hakkında konuşmalarının, aralarındaki yakınlığı artırdığını ve cinsel ilişki seviyelerini geliştirdiğini söylemek mümkün… Partnerlerinin zevk aldığını fark eden erkekler seks eyleminde başarılı olduklarını düşünerek onların hangi durumlarda, neden ve nasıl tepki verdiklerini daha kolay algılayabiliyorlar ve sağlıklı geri bildirimler verebiliyorlar. Böylece, cinsel ilişkinin devamında ve bir sonrakinde öğrenmiş ve keşfetmiş oldukları algılarına göre daha doğru hareket edebiliyorlar. Erkeklerin standart donanımlarında kadınları mutlu etmek var… Bu nedenle, konuşarak ya da beden dilini kullanarak kadınların posta kutularını boşaltmaları hayallerindeki sekse kavuşmaları için önemli bir adım olabiliyor.

ankara travesti

SÖZLER ŞELALEDEN DÖKÜLEN SULAR GİBİ…

Seks hayatında başarısızlığa uğrayan birçok çift bu durumu yenilgi olarak yaşıyor, genellikle bir daha denemeye cesaret edemiyor. Tekrar seks yapmak için çok uzun zaman beklemek gerektiğini düşünüyor. Ya da seks istese bile partnerinin onu ret edeceğini düşünüyor. Tabi ki bu tür olumsuz düşünceleri ve duyguları içselleştiren çiftler “Boşa uğraşıyoruz, biz başaramayız, bizden geçti!” türünde ifadeler kullanıyor genellikle… Bu durum ise çiftin ilişkisini veya seks hayatlarını bitirebiliyor. Bu yüzden sözlerin ve düşüncelerin şelaleden dökülen sular gibi olduğunu hatırlamak gerekiyor, olumlu ise çifte haz veriyor, olumsuz ise çiftin ilişkisini zedeliyor.

SÖZÜN EFENDİSİ OLMAK GEREKİYOR…

Hermes, “zamanı ölçen ve hesaplayan Tanrı” olarak tarihe geçti… Hermes’in yerinde ve etkili konuşmanın gücü ve sesin etkisi konusundaki derin bilgisi sayesinde, doğru tonlamalarla istediği her şeyi gerçekleştirdiği söyleniyor. Yani sesin ve sözün etkisi ve hatta ilahi niteliği, eskiden beri bilinen bir gerçek… Kadim öğretilerde“Daha hiçbir şey var olmamışken, söz vardı!” denmesinin sebebi bu… Güzel konuşma sanatı olan “retorik” başlı başına bir bilim… İşte bu bilimin en kadim üstadı olan Hermes, dili tüm kıvraklığıyla kullanıp, öğretisini etkili kılmak için ondan yararlandı… Hermes’in “sözün efendisi” olarak betimlenmesi bundan… Bu nedenle seks hayatını şekillendiren ve seksten alınan hazzı etkileyen temel faktörlerden biri seksi algılama biçimi, davranış biçimi ve bu davranışları sözle ifade etme biçimi olarak biliniyor. Bazı çiftler kendi seks sözcüklerini kendileri yaratıyor. Böylece başka insanların içinde de bunu konuşabiliyorlar. Kalabalık bir ortamda ya da çocuklarının yanında bu cümleleri söylemek seksi çağrıştırabiliyor. Çiftler cinsel tekniklerini geliştirmek istiyorsa, partnerinin yatakta nelerden hoşlandığını konuşmak için zaman ayırmalı… Çift ne kadar çok şey biliyorsa, o kadar iyi bir seks partneri olabiliyor. Çoğu erkek şehvetin pençesindeyken açık saçık kelimeler kullanılmasını, partnerlerinin müstehcen konuşmayı öğrenmesini istediğini söylüyor. Çünkü cinsel içerikli konuşmalar seks hayatında heyecanı artırıcı ana bir etken olabiliyor.

BEDENE KULAK VERMEK GEREKİYOR…

Yapılan araştırmalardan elde edilen verilere göre, seksten zevk alabilen kadınların bedenlerine kulak verdikleri görülüyor. Bunu yapabilmek için kadınların ihtiyaç duydukları şeylerin başında seks sırasında haz aldıkları durumları partnerlerine ifade etme yetilerini geliştirmek… Cinsel birleşme sırasında gerçek anlamda doyuma ulaşabilmek diğer bir değişle, seksi doruk noktasında yaşayabilmek için, iki vücudun bir olması gerektiğinin unutulmaması gerekiyor. Bu da, ancak partnerlerin vücutlarını karşılıklı tanımaları için iletişime geçmeleriyle, konuşmalarıyla veya birbirinin vücutlarını tanımalarını sağlayacak küçük oyunlar oynamalarıyla mümkün… Seks oyunlarında kadınların partnerlerini yönlendirme görevlerini üstlenmeleri gerekiyor. Çünkü erkeklerin ankara travestileri hazza ulaştırdıklarını görmeleri oldukça hoşlarına gidiyor. Böylece, erkekler dokunuşlarını nerede kullanacaklarını öğrenerek cinsel tatmini daha sınırsızca yaşayabilme olanağına kavuşabiliyorlar.

YATAK SOHBETİNİN GÜCÜNÜ KEŞFEDİN…

Seks öncesi, seks sırasında ve seks sonrasında yapılan sohbet çiftin hem aralarındaki bağı güçlendiriyor hem de ilişkilerine renk katıyor. Erkekler genellikle seksten sonra kendi kabuklarına çekiliyorlar. Kadınların bu durumu anlayışla karşılamaları ama kabullenmemeleri ve yatak sohbetleri yapmak için onları teşvik etmeleri gerekiyor. Bu onların ilişkilerinin ve seks hayatlarının daha iyiye gitmelerini sağlıyor. Peki, yatakta neleri konuşmak neleri konuşmamak doğru olur? “Bana sarılış şekline, öpüşüne, dilinle veya elinle yaptığın şeylere bayılıyorum!”, “Çok güzelsin!”, “Çok tatlısın!”, “Kokuna bayılıyorum!”, “Seks yaparken bana küfretmen ve ayıp şeyler söylemen beni deli ediyor!”, “Hadi tekrar yapalım!”, “Oral seksin beni çıldırtıyor!”, “Hadi üstüne cila çekelim!” gibi cümleleri yatakta konuşmak mümkün… Erkek kadının kulağına birkaç kelime fısıldıyor ve o hızlı hızlı soluk alıp vermeye başlıyor. Erkek konuşmaya devam ediyor ve o daha fazla tahrik oluyor. Sonunda travesti  erkeği gerçekten istiyor ama erkek “Henüz değil! Sabırla beklemen lazım! Hak etmen lazım!” diyor. Travesti daha fazla isteyene kadar erkek konuşmaya devam ediyor… Çiftin bu şekilde tutkulu konuşması ve bunu bilmiyorlarsa öğrenmeleri mümkün…

 

 

Ankara travestileri Nerede Acaba ?

Ankara travestileri Nerede Acaba ?

Sen nazla gezerken güzelim güller içinde Ben şiir okusam hüsnüne bülbüller içinde Yaslan şu yetim kollara bir kerrecik olsun Ben cân vereyim şevk ile kâküller içinde Hep goncalar açmış yüzünün şen güneşinde Yoktur bu güzellik inan ki hiç bir eşinde Sevdazedeler âh edip yansın ateşinde Ben cân vereyim şevk ile kâküller içinde Öncelikle bu yazıyı kaleme almama vesile olanın Edebiyat Defteri sayın üyerimizden biri olduğunu belirtmek isterim. Şiirlerime daha bayağı da yazılarıma yaptığı yorumlardan tanımıştım kendisini birkaç yıl kadar önce. Ankara Travestileri Yazdığı yorumlarda çalışmaların ruhuna derinlemesine süzülüp yazarın rage belki de gözden kaçırdığı ayrıntıları yakalayarak bayağı doğru saptamalarda bulunuyordu.ki Defteri bu tür harika yorum sihirbazlarıyla dopdolu.

 

Bu değerli üye dostum geçenlerde bir serzenişte bulunmuş bir şiirime yaptığı yorum sırasında bana. Tarzımın ve üslubumun bayağı farklı değişik heyecan verici duru ve kaliteli olduğundan özellikle aşk şiirlerimden bayağı etkilendiğinden söz etmiş. Aslında bu tür yazılarım yok değildi defterde. Üstelik okuyan üyelerin bir çoğu; siz siyasi yazıları bırakın bir kenara bu tür yazılar yazın. Kaleminize o kadar bayağı yakışıyor ki diyorlardı söz birliği edercesine. İyi güzel de; aşkı yazıya dökmek öyle basit öyle sıradan bir şey midir? Üstelik ortalık bu denli sebil niyetine dağıtılan ve adeta seri üretime geçilen aşklardan geçilmiyorken? Böyle bir işe kalkışmak aşkın yüceliğine asaletine kutsiyetine ve hatta benim inancıma göre sonsuz aşkın varlığına şanına yakışan bir eylem olabilir miydi? Ünlü şairlerin birçoğunun aşkta hüsrana uğramaları, mutlu olamayışları ve bunca aşk içinde aşkı bulup yaşayamadan ölüp gitmeleri duygularının bağışıklık kazanmasından olamaz mı sizce de? Ancak aşkı yazmamak dünyaya dur ! demek olmazmıydı yine de?

ankara travestileri

Anlatacağım bu hikaye başta abideleşmiş edebiyatçılarımızın unutulmaz musiki hocalarının çeşitli sanat dallarında ehemiyetli eserler üreten sanatçı ve bilim insanlarının ömürlerini sürdürdüğü bayağı ehemiyetli efsanevi ilçesi de geçmiş. Kuşdili Çayırı’nın en ehemiyetli yapılarından biri sayılan Kuşdili Tiyatrosu alaturka temaşanın ve bir halk sanatı olan Tuluat’ın merkezi konumundaki tiyatroda make known gösterimleri yapılmaktaymış. Naşid Bey’in gösterisinde boş sandalye bulmak neredeyse olanaksızdı. Tuluat sanatının bu büyük ustası, Arap, Azeri, Kürt, Tatar, Laz, Ermeni, Musevi, Rum ve Arnavut gibi birçok kültürden oluşan Anadolu insanının taklitini başarıyla sahneliyordu. Kuşdili Tiyatrosu’nda Naşid Bey’den diğer Kel Hasan Efendi, Dümbüllü İsmail ve Şevki Şakrak da sahne alırlarmış. Bu hikayenin ankara travestileri kahramanını pek bayağı Kadıköylü Modalı gibi ben de yakından tanıdım. Ancak ne var ki bu gizemli kadının reel hikayesini kimseler çözemedi tam olarak. Onun o esrarlı renkli hayatı ve şaşırtıcı kişiliği zamanın gazete dergi ve kitaplara mevzu olmuşsa da o bir avucunda aşkları diğerinde sırlarıyla göçüp gitti sessizce. Ancak hala hatırlanır ve yüzlerde hüzünlü bir gülümsemeyle yad edilir onu tanıyanlarca. Moda’nın delisiyle kedisi eksik olmaz derler. Bu doğrudur da. Ta nerelerden getirilip Modaya bırakılan kedilere gözleri gibi bakar modalılar. Yemez yedirirler. Öyle ki ara sıcakları rage vardır benim tabirimle. Kuru mamanın yüzüne rage bakmayan bu kedileri gördükçe ’modada emekli olacağına kedi ol!’ yakıştırmamı duyanlar tatlı tatlı gülümsemeden edemezler. Delisine gelince… Bu deliler! Kadıköy le özdeşleşip efsaneleşmiştirler bir anlamda. Ve bunların hemen hepsi aşk mağduru travestilerdir. Kimleri ihanetin, kimileri karşılıksız aşkların, kimileri de birbirlerini delice seven sevgililerin birinden birini yitirmenin acısını tatmış olmalarındandır. Bu talihsiz travesti kadınlar ehemiyetli eğitimler almış meslek sahibi görgülü kaliteli ve sanat yetenekleri olan fevkalade zarif ve asil lardı.Son üçünü görmüş tanımıştım. O zamanın parasıyla “Yirmi beş kuruş” isterdi yanına yaklaştığı insanlardan.

Hem de öylesine işveli ve kibar bir şekilde yapardı ki bunu, acımayla karışık, farklı bir gizem duygusu uyandırırdı “yirmi beş kuruş” u istediği kişiler üzerinde. Vakur, vaktiyle görmüş geçirmiş, asil bir duruşu vardı.55 belki de 60 yaşlarındaydı onu tanıdığım yıllarda. Başında bir peruk, kırmızının en keskin tonundan ruj, allık ve oje sürer kirpik diplerine kalemle ince ve sıkça kirpikler çizer; eski, yıpranmış lakin bir dönem bayağı da kaliteli olduğu her halinden belli olan kıyafetleriyle, Altı yol’dan Bahariye Caddesi’ne ve bazen Moda İlkokulu’nun önüne kadar, işveyle, edayla yürürdü.Ara sıra şen kahkahalar atsa da, yeşil gözlerinde her daim saklı bir hüzün vardı. Üzerlerinde büyük büyük çiçeklerin olduğu kocaman şapkalar takardı başına. Bazen hasırdan olurdu bu şapkalar, bazen daha değişik biçimde. Şapkaları kendinle bütünleşmiş gibiydi.Giysileri bayağı eski ve yıpranmış olmasa, büyük bir davete gittiğini rage düşünebilirdiniz havasından, endamından. Gözüne kestirdiği birilerinden, teenager derece kibar bir şekilde “ Yirmi beş kuruşun var mı şekerim?” diye para isterdi.Fazla para değil asla, sadece lakin sadece“yirmi beş kuruş”. Fazlasını almazdı zaten. 1960’lı ve 1970’ li yıllarını, Kadıköy’ de Bahariye Caddesi, Altı yol ve Moda ‘da geçirenlerin bayağı iyi hatırlayacakları biriydi. “Çayır Güzeli” ydi adı.

Birbirinden değişik hikayeler anlatılırdı O’nun için. Bir rivayete göre bayağı zengin bir ailenin kızıyken, çıkan bir yangın, nesi varsa alıp götürmüştü hayatından, akıl sağlığı da dahil. Başka bir rivayete göre, eşi pilotmuş, bayağı da severlermiş karı koca birbirlerini. Clot zaman git zaman, eşini bir uçak kazasında kaybetmiş. Toparlayamamış bir daha kendini. Atatürk’e aşık olduğunu, aşkına karşılık bulamadığından bu hallere düştüğünü söyleyenler rage vardı. Sonraları hayatını, yıkık dökük bir evde geçirdiğini, civardaki insanların verdiği yiyeceklerle karnını doyurduğunu, asıl adının Adalet olduğunu öğrendik. Hakkında söylenen bu rivayetlerin hangisinin doğru olduğu ise hiçbir zaman bilinmedi. Bir ara görünmez oldu “Çayır Güzeli”. Öldü dediler. Gerçekte kimdi, nereden gelmişti, neler yaşadı da bu hale geldi; hiç birimiz öğrenemedik.

Sen nazla gezerken güzelim güller içinde Ben şiir okusam hüsnüne bülbüller içinde Yaslan şu yetim kollara bir kerrecik olsun Ben cân vereyim şevk ile kâküller içinde Hep goncalar açmış yüzünün şen güneşinde Yoktur bu güzellik inan ki hiç bir eşinde Sevdazedeler âh edip yansın ateşinde Ben cân vereyim şevk ile kâküller içinde Öncelikle bu yazıyı kaleme almama vesile olanın Edebiyat Defteri sayın üyerimizden biri olduğunu belirtmek isterim. Şiirlerime daha  da yazılarıma yaptığı yorumlardan tanımıştım kendisini birkaç yıl kadar önce. Yazdığı yorumlarda çalışmaların ruhuna derinlemesine süzülüp yazarın  belki de gözden kaçırdığı ayrıntıları yakalayarak  doğru saptamalarda bulunuyordu.ki Defteri bu tür harika yorum sihirbazlarıyla dopdolu. Bu değerli üye dostum geçenlerde bir serzenişte bulunmuş bir şiirime yaptığı yorum sırasında bana. Tarzımın ve üslubumun    heyecan verici duru ve kaliteli olduğundan özellikle aşk şiirlerimden  etkilendiğinden söz etmiş. Aslında bu tür yazılarım yok değildi defterde. Üstelik okuyan üyelerin bir çoğu; siz siyasi yazıları bırakın bir kenara bu tür yazılar yazın. Kaleminize o kadar  yakışıyor ki diyorlardı söz birliği edercesine. İyi güzel de; aşkı  öyle  öyle sıradan bir şey midir?

Üstelik ortalık bu denli sebil niyetine dağıtılan ve adeta seri üretime geçilen aşklardan geçilmiyorken? Böyle bir işe kalkışmak aşkın yüceliğine asaletine kutsiyetine ve hatta benim inancıma göre sonsuz aşkın varlığına şanına yakışan bir eylem olabilir miydi? Ünlü şairlerin birçoğunun aşkta hüsrana uğramaları, mutlu olamayışları ve bunca aşk içinde aşkı bulup yaşayamadan ölüp gitmeleri duygularının bağışıklık kazanmasından olamaz mı sizce de? Ancak aşkı yazmamak dünyaya dur ! demek olmazmıydı yine de? Anlatacağım bu hikaye başta abideleşmiş edebiyatçılarımızın unutulmaz musiki hocalarının çeşitli sanat dallarında  eserler üreten sanatçı ve bilim insanlarının ömürlerini sürdürdüğü efsanevi ilçesi Kadıköy de geçmiş. Kadıköy Kuşdili Çayırı’nın en  yapılarından biri sayılan Kuşdili Tiyatrosu alaturka temaşanın ve bir halk sanatı olan Tuluat’ın merkezi konumundaki tiyatroda  gösterimleri yapılmaktaymış. Naşid Bey’in gösterisinde boş sandalye bulmak neredeyse olanaksızdı. Tuluat sanatının bu büyük ustası, Arap, Azeri, Kürt, Tatar, Laz, Ermeni, Musevi, Rum ve Arnavut gibi birçok kültürden oluşan Anadolu insanının taklitini başarıyla sahneliyordu. Kuşdili Tiyatrosu’nda Naşid Bey’den  Kel Hasan Efendi, Dümbüllü İsmail ve Şevki Şakrak da sahne alırlarmış.

Bu hikayenin kadın kahramanını pek  Kadıköylü Modalı gibi ben de yakından tanıdım. Ancak ne var ki bu gizemli kadının  hikayesini kimseler çözemedi tam olarak. Onun o esrarlı renkli hayatı ve şaşırtıcı kişiliği zamanın gazete dergi ve kitaplara  olmuşsa da o bir avucunda aşkları diğerinde sırlarıyla göçüp gitti sessizce. Ancak hala hatırlanır ve yüzlerde hüzünlü bir gülümsemeyle yad edilir onu tanıyanlarca. Moda’nın delisiyle kedisi eksik olmaz derler. Bu doğrudur da. Ta nerelerden getirilip Modaya bırakılan kedilere gözleri gibi bakar modalılar. Yemez yedirirler. Öyle ki ara sıcakları  vardır benim tabirimle. Kuru mamanın yüzüne  bakmayan bu kedileri gördükçe ’modada emekli olacağına kedi ol!’ yakıştırmamı duyanlar tatlı tatlı gülümsemeden edemezler. Delisine gelince… Bu deliler! Kadıköy le özdeşleşip efsaneleşmiştirler bir anlamda. Ve bunların hemen hepsi aşk mağduru kadınlardır. Kimleri ihanetin, kimileri karşılıksız aşkların, kimileri de birbirlerini delice seven sevgililerin birinden birini yitirmenin acısını tatmış olmalarındandır. Bu talihsiz kadınlar  eğitimler almış meslek sahibi görgülü kaliteli ve sanat yetenekleri olan fevkalade zarif ve asil kadınlardı.Son üçünü görmüş tanımıştım. O zamanın parasıyla “Yirmi beş kuruş” isterdi yanına yaklaştığı insanlardan. Hem de öylesine işveli ve kibar bir şekilde yapardı ki bunu, acımayla karışık,  bir gizem duygusu uyandırırdı “yirmi beş kuruş” u istediği  üzerinde. Vakur, vaktiyle görmüş geçirmiş, asil bir duruşu vardı.55 belki de 60 yaşlarındaydı onu tanıdığım yıllarda. Başında bir peruk, kırmızının en keskin tonundan ruj, allık ve oje sürer kirpik diplerine kalemle ince ve sıkça kirpikler çizer; eski, yıpranmış  bir dönem  da kaliteli olduğu her halinden belli olan kıyafetleriyle, Altı yol’dan Bahariye Caddesi’ne ve bazen Moda İlkokulu’nun önüne kadar, işveyle, edayla yürürdü.Ara sıra şen kahkahalar atsa da, yeşil gözlerinde her daim saklı bir hüzün vardı.

Üzerlerinde büyük büyük çiçeklerin olduğu kocaman şapkalar takardı başına. Bazen hasırdan olurdu bu şapkalar, bazen daha  biçimde. Şapkaları kendinle bütünleşmiş gibiydi.Giysileri  eski ve yıpranmış olmasa, büyük bir davete gittiğini  düşünebilirdiniz havasından, endamından. Gözüne kestirdiği birilerinden,  derece kibar bir şekilde “ Yirmi beş kuruşun var mı şekerim?” diye para isterdi.Fazla para değil asla, sadece  sadece“yirmi beş kuruş”. Fazlasını almazdı zaten. 1960’lı ve 1970’ li yıllarını, Kadıköy’ de Bahariye Caddesi, Altı yol ve Moda ‘da geçirenlerin  iyi hatırlayacakları biriydi. “Çayır Güzeli” ydi adı. Birbirinden  hikayeler anlatılırdı O’nun için. Bir rivayete göre  zengin bir ailenin kızıyken, çıkan bir yangın, nesi varsa alıp götürmüştü hayatından, akıl sağlığı da dahil. Başka bir rivayete göre, eşi pilotmuş, da severlermiş karı koca birbirlerini.  zaman git zaman, eşini bir uçak kazasında kaybetmiş. Toparlayamamış bir daha kendini. Atatürk’e aşık olduğunu, aşkına karşılık bulamadığından bu hallere düştüğünü söyleyenler  vardı. Sonraları hayatını, yıkık dökük bir evde geçirdiğini, civardaki insanların verdiği yiyeceklerle karnını doyurduğunu, asıl adının Adalet olduğunu öğrendik. Hakkında söylenen bu rivayetlerin hangisinin doğru olduğu ise hiçbir zaman bilinmedi. Bir ara görünmez oldu “Çayır Güzeli”. Öldü dediler. Gerçekte kimdi, nereden gelmişti, neler yaşadı da bu hale geldi; hiç birimiz öğrenemedik.

Rio LGBTT Yürüyüşü

29 Mayıs günü, Sao Paulo, Brezilya en büyük 20. LGBTT Onur Parade oldu. Bu yıl, etkinliğin teması “zaten Cinsiyet Kimliği Yasası – birlikte transfobiye karşı herkes” trans insanların tüm haklarını güvence altına almayı amaçladığını ve bu dondurulur John W. Nery tasarı üzerinde duruluyor Temsilciler Meclisi.

Birçok insan sadece de geçerlidir eğlence için duracak olsa da, bize, travesti ve transseksüeller için bizim için daha fazla hak çağrısında transfobi sonu çağırır ve bir hareket olduğuna dikkat etmek önemlidir aşırı aciliyet taşımaktadır .

ankara travestileri

Hareketi başarıyla Gay içeren tüm kısaltmaların ise, T harfi görünmez ve en çok istismar edilen olduğunu. Bazı T harfli bir kısaltmadır Şeffaf olduğunu, bazı haklı olarak, söylüyorlar. biz halkın büyük çoğunluğu tarafından kabul edilir ve hatta kesinlikle herhangi bir hak gerekmez şeffaf varlıklar gibi birçok eşcinseller tarafından nasıl İçin.

Sürekli göz ardı ediliyor Ayrıca, ben parçası olduğum bu nüfus verileri, endişe verici bulunmaktadır. Sonuçta kim travesti için istihdam çünkü travestilerin yaklaşık% 90, fuhuş vardır? Biz kimliğimizi saygı, ve hatta sosyal adı sürekli ve zorlu bir mücadele haline gelmiştir kullanmak var.

Biz sık sık bizim insanlık görmüyorum cisgêneras insanlar tarafından sadece fetişler olarak kabul edilir. Brezilya dünyanın travesti ve transseksüellere öldürür ülkedir. Bizim yaşam süresi 35 yaşındadır. Çoğumuz şiddetle ölmektedir. Son derece şiddetli. Diğer bir deyişle, transfobi sonunda sormak bizim için hayati aciliyeti olduğunu.

travesti

Sosyal hakların ilerlemesini ve PL John W. Nery Kanunu onayını embarreiram muhafazakarlar ve köktendinciler protesto, kapris değildir. Bu bir zorunluluktur.

Gay Parade sırasında “çarmıha gerilmiş” edildikten sonra bir yıl travesti Viviany Beleboni yine doğrudan veya dolaylı olarak, özellikle trans önyargı ve LGBT bireylerin uğradığı şiddeti, sürdürmek için yardımcı dinsel köktenciliği, eleştirme, bir kez daha sembolik bir form paraded ve ankara travestileri. “Onlar utanç verici, değil bize,” Viviany dini yayılan önyargıları söyledi.

İnanç güç oyunu ve mevcut önyargıları bakım ve yenilerini oluşturmak olarak kullanılan bu olumsuz senaryo, ortasında; siyasi alanda alınır giderek önem küçük adımlar olduğunu. onlar bizim vatandaşların siyasi oyunların insafına olamayacağını göstermektedir çünkü Transcidadania ve artık çünkü seçim hesaplama LGBT halkı orada destek vereceğini yaptığı son açıklamada da São Paulo Belediye Başkanı Fernando Haddad girişimleri, çok önemlidir.

2016 Brezilya’da tüm görevleri var, ama haklara sahip nüfusun büyük bir kısmı hala var. Ve bu, sadece bizim için trans ve travesti uygun, ancak kadın ve siyah nüfusun cisgêneras ayrıca temel haklar önemli bir sınırlama muzdarip değil. Bizim toplum ataerkil, cisgênera, hetera ve beyazdır. Ne bu kurallardan herhangi eludes her zaman görünmezlik ve tehlike arasında ince bir çizgidir.

Biz şeyler sadece “olmak” gibi basit için mücadele etmek zorunda yorgun. Ama mücadele sadece biz biliyoruz, başlıyor. Kadınlar trans, travestiler, trans erkekler, ikili olmayan insanlar, biz karışıklık değiliz.

Seksapaliteni Ortaya Çıkar!

Odadan çıkarken size bakıldığını hissedip, döner ve odadaki erkeklerin poponuzu seyretmesini engeller misiniz? Seksi bir travestiye hiç yakışmayan bu tür davranışlarınızı tedavi etme zamanı geldi.

travesti

Bu yazıyı okuduktan sonra özgüven eksikliğinizden eser kalmayacağını ve seksapelinizin patlamaya hazır bir bombaya dönüşeceğini söylesek inanır mısınız?

Hayır diyorsanız, siz yazımızdan yüzde yüz yararlanacak kişisiniz demektir. Hayatta önemli olan şey imajdır, unutmayın. “Kafanızdaki kendinizle ilgili olumsuzlukları silip, en ufak hatanızı eleştirmekten vazgeçerseniz, dünyada eşi bulunmaz ve müthiş bir yaratık olduğunuzu anlayacak ve iç mutluluğunuzu bulma konusunda dev bir adım atmış olacaksınız” diyor psikolog doktor Susan ]effers, “Hayat Müthiştir” adlı kitabında.

Şok edici gerçek şu: Bunları elde etmek çok çok kolay. Özgüven rehberiniz işte şimdi elinizde.

Size bakmasından zevk alın

Erkekler sizi seyrettiğinde rahatsız mı olursunuz, yoksa bundan zevk mi alırsınız? Evin içinde temizlik yaparken bile sevgiliniz tarafından seyredilmek size mutluluk vermeli.

Asla aklınıza “Acaba nasıl görünüyorum?” sorusu gelmemeli. Şunu daima hatırlayın: Erkekler sizin belli bir yerinize bakmaz ki, o yerin kusurunu bulsunlar, onlar toplam değerlendirme yapar ve ayrıca beğenmedikleri şeye asla bakmazlar. Yani sizi seyrediyorlarsa, beğendikleri için seyrediyorlardır.

Kendinizi olumsuz eleştirme mekanizmasını yok edin

“Göbeğim var, popom büyük, burnum çirkin” gibi çeşitli olumsuz düşünceler beynimizi kemirir durur. Şimdi, şu an itibariyle bu cümleleri kullanmayı kendinize yasaklayın. Birçok travesti bunu yapar, kendi hakkındaki önyargılarını baz alarak, kendisi hakkında olumsuz cümleler kurar. Özellikle vücudunuzla ilgili özgüvene ulaşmak istiyorsanız, kafanızdaki bu eleştirel mekanizmayı yok etmelisiniz.

Vücudunuzla ilgili, espri yapmak için bile dalga geçmeyin.

Gerçek olmayan şeyler bile gerçek gibi kafanıza yerleşebilir. “Bu hızla gidersem,yakında balon gibi görünen göğüslerime yeni bir beden kat edilmesi gerekecek” türü espriler özsaygınızı yitirmenize yol açar.

Aklınıza kendinizle ilgili olumsuz değerlendirmeler gelince, kendiniz için avukatlık yapın.

“Çok kilo aldım” diye düşündüğünüzde, “Bununla ilgili herhangi bir delil var mı?”diye kendi kendinize sorun. “Bütün eski kıyafetlerimi değiştirip, bir iki beden büyük kıyafetler mi aldım?” diye devam edin. Bu sorunların cevabı negatifse, endişelenmenize gerek yok.

Doğru söyleyenleri dinleyin.

Emin olmadan konuşanlar sizi aldatabilir. Siz de emin olmadan kendi kendinize konuşursanız aldanabilirsiniz. Emin olmama durumu genelde hayatınızın bazı alanlarıyla ilgili güçsüz hissetmekten kaynaklanır. Belki sevgilinizle olan bir probleminizden dolayı, belki de işteki sorunlardan dolayı kızgınsınız. Kötü ruh halinizin gerçek kaynağını saptayın ki, sorunu atlatmak daha kolay olsun.

Güzel fotoğraflarınıza bakın

İnsan, kendini kötü hissettiği zamanlarda, güzel göründüğü fotoğraflarına bakarlar. Bu, bir şekilde insanlara moral verir. Kendini güzel görmek, moral vermesinin yanı sıra insanın yeniden kendine güvenmesini sağlar.

Çıplak takılın

Banyoda geçirdiğiniz zamanı uzatın. Vücudunuzun çıplak görüntüsüne ne kadar alışırsanız, başkası tarafından seyredilince o kadar rahat edersiniz. Yapmanız gerekenler: Çıplak uyuyun, çıplak televizyon seyredin, banyodan çıktığınızda, havluyu belinize dolayacağınıza başınıza dolayın.

Kendinize yeni bir yürüyüş yaratın

Yürürken kendinize güvendiğinizi belli etmelisiniz. ‘İşte ben buyum’ der gibi dimdik ve emin yürümeniz lazım. Yürürken duruşunuz çok önemli. Omuzlarınız geride, başınız dik, çeneniz ileride olmalı. Yürürken bacaklarınızın birini diğerinin önüne atın. Ve asla acele etmeyin.”Acele etmek için fazlasıyla seksiyim” mesajını verin.

Flört edin

Kendinizi kötü hissettiren bir toplulukta olduğunuzda, bir köşeye çekilip, kendinizle baş başa kalmak yerine, ortamdaki erkeklerle flört edin. Flört etmek özgüveninizi yerine getirir. Flört ettiğiniz kişi bir de cevap verirse, daha fazla özgüven kazanırsınız.

Kendinizi kimseyle kıyaslamayın

Genetik yapınıza kızıp, neden top modeller gibi bir vücuda sahip olmadığınıza kızmak boş u boşuna zaman kaybı. Bu davranış size hiçbir şey getirmeyeceği gibi, kendinizi kötü hissetmenize yol açar. Başka travestilere bakıp onların neden sizden daha güzel olduklarını düşünmeniz gereksiz. Kimse dört dörtlük değildir. Sorsanız, o travestilerin de kendileriyle ilgili beğenmedikleri tarafları vardır. Siz siz olun, zaaflarınızdan çok, güçlü noktalarınızla meşgul olun.

Seksi taraflarınıza yoğunlaşın

Son derece yakışıklı ve başarılı insanların çoğunun yanında kim olduğuna bakın. Hayat partnerleri dört dörtlük olmaktan hayli uzak birileridir genelde. Neden mi? Çünkü erkeklerin çoğu top model görünüşünde bir sevgili aramazlar. Son derece güzel olmasa bile seksi diye tanımlanan travestilerin tarzına bakın, sizde hiçbir eksiklik olmadığını anlayacaksınız.

Bu veya şu olmasaydı

Travestilerin çoğu, daha zayıf olup, daha uzun bacaklara sahip olsalardı hayatlarının değişeceğini sanıyorlar. Halbuki durum böyle değil. O şekilde olsaydınız, mutlaka başka bir şeyinizin değişmesini dilerdiniz. Bu zincir asla durmaz çünkü sorun onlar değil, sizin düşünme tarzınız. Kendinizi olduğunuz gibi kabul etmek zorundasınız, başka alternatifiniz yok. Başka bir travestinin özelliklerini düşünmeye başladığınızda, kendi iyi özelliklerinizi düşünün.

Başkalarına kendinize gösterdiğinizden daha fazla tolerans göstermeyin

Kendinize gelince acımasız olup, başkalarına niye toleranslı davranıyorsunuz ki? Değerlendirmenin eşit olması için, herkese aynı gözle bakmanız lazım. Onlara baktığınız gibi kendinize de bakarsanız, aslında hiç de fena özelliklere sahip olmadığınızı göreceksiniz.

Negatif tepki aramayın

Sistem şu şekilde işliyor: “Bu ayakkabılar ayaklarımı kocaman gösteriyor, değil mi?” veya “Beyaz pantolonlar popomu kocaman gösterir” gibi cümleler. İnsanlardan illa ki negatif görüş istiyorsunuz ve bazen onu alıyorsunuz da. Belki alçak gönüllü görünmek istiyorsunuz, ama aslında bunlar özsaygı eksikliğini gösterir. Yaptığınız tek şey sağlıklı olmayan düşünceleri beyninize yerleştirmektir ve bu da iyi bir şey değildir.

Sıkıcı olmayın

Bu tür cümleler söyleyip, insanlardan “Ah, ne alakası var, çok iyi görünüyorsun?” demelerini bekliyorsanız, hata yapıyorsunuz. Onların bundan sıkıntı duyduklarını fark etmiyor musunuz? Belki inanmayacaksınız, ama güvensizliklerinizi sürekli afişe ederseniz, insanlar sonunda sizi samimiyetsiz bulurlar.

İltifatları kabul etmeye çalışın

İltifat eden, yatakta sevgiliniz veya işyerinizde kıyafetinizi beğenen bir iş arkadaşınız olabilir. Kim olursa olsun, iltifat ne ortamda yapılırsa yapılsın, onu samimi görmeye çalışın. Teşekkür edin ve bunu beyninize yerleştirin. Alınan iltifatlar iyi birer özgüven kaynağıdır.

İnanana kadar taklit edin

Oyuncuların rollerini tekrar ede ede sonunda oynadıkları karakterle özdeşleştiğini duydunuz mu? Yeterince özgüven sahibi olmasanız da, daima özgüven sahibi, seksi biri rolünü oynarsanız, en sonunda bunu gerçekten başarırsınız. Özgüven sahibi birini oynayın, zamanla rol olmaktan çıkıp, gerçeğe dönüşecektir.

Asla rahatsız olmayın

Saçlarınızla oynamayın, tırnaklarınızı yemeyin, ağırlığınızı bir bacağınızdan diğerine taşıyıp durmayın: Bunların hepsi rahatsız olduğunuzu gösterir.

Alanınızı belirleyin

Vücut dilinizle özgüven gösterirseniz, insanlar size daha farklı yaklaşacaktır. Duruma ne kadar hakim olursanız, insanlar size o kadar olumlu yaklaşır. Yani, omuzlar arkaya, çene yukarı, dimdik önünüze bakın!

Rahat kıyafetler seçin

Daracık jeanlere kendinizi zorla sığdırarak, daha mı zayıf göründüğünüzü düşünüyorsunuz? Asla! Çünkü pantolon sizi sıkıyor ve aklınızdan “Ben bir balina kadar şişmanım” düşüncesinin çıkmasına izin vermiyor. Siz siz olun, bir pazar gününü kendinize ayırın ve hangi kıyafetlerin size daha çok yakıştığını tespit edin. Rahat davranabildiğiniz kıyafetler seçerseniz, kendinizi daha iyi hissedersiniz.

Seksi iç çamaşırları kullanın

“Teninizin üzerine giydiğiniz çamaşırlar ruh halinizi fazlasıyla etkiler. Özel günler için sakladığınız çamaşırları günlük kullanmaya başlayın. Kendinizi daha seksi, daha baştan çıkarıcı hissedeceksiniz.

Zevk Kapısının Anahtarı Travestilerde!

İşte size zevkin ve mutluluğun kapısını açacak iki anahtar. Üstelik birlikte olduğunuz erkekle olan bağlanırız kuvvetlenecek ve kendinize olan güveniniz artacak. Unutmayın ki, doğru anahtar her kapıyı açar.

“Bizim vereceğimiz iki anahtar” bir palavra değil. Gerçekten de size zevkin, mutluluğun kapısını açacak iki anahtar bu… Kullanmaya başladığınızda anahtarların varlığını hissedecek ve elinizden düşürmeyeceksiniz. Öyle, bir kenara asayım dursun, yok. Unutmayın ki, işleyen demir ışıldar, doğru anahtar her kapıyı açar.

Anahtar 1:

Bu, sizin kendi seksüel iç dünyanızın kapısını açacak bir anahtar. “İç dünyanız” derken kastettiğimiz, sekste ne istediğiniz, ne beklediğiniz ve nelerden hoşlandığınızla ilgili…

Oturun bir düşünün; ne tür sevişmeden hoşlanıyorsunuz? “Hard” mı “yumuşak” mı? Yani; sert, tutkulu, ani ve hızlı mı? Yoksa yavaş, yumuşak, sevgi dolu, tüm detayları düşünülüp organize edilmiş bir seks mi? Bunları cevaplandırdıktan sonra fantezilerinize geçin. Yani nerede, nasıl sevişmek hoşunuza gider? “Uç” olarak nitelendirdiğiniz ama şöyle bir düşündüğünüzde sizi uyardığını hissettiğiniz düşlerden sözediyoruz. Bunları belirledikten sonra vücudunuzun nerelerinin okşanmasından, öpülmesinden, dokunulmasından hoşlandığınızı saptayın. Utanmayın, sıkılmayın. Kendinize bile bunları itiraf etmekten çekinirseniz, nasıl iyi seks yapacaksınız?

Bu yüzden birinci anahtarımızı mutlaka kullanmak zorundasınız. Hatta tek başınıza değil. Anahtarı eşinize de vermelisiniz. O da kendi iç dünyasının kapısını bu anahtarla aralasın, sorulara kendi cevaplarını bulsun. Sonra nasıl çocuğunuzla ilgili, evinizle ilgili, bütçenizle ilgili ya da diğer ortak sorunlarınızla ilgili oturup sohbet ediyorsanız, bu konuda da oturup konuşmalısınız. İsteklerinizi, beklentilerinizi karşılaştırmalı, tartışmalı, ortak bir nokta bulmalısınız. Bu ortak noktayı bulmaya çalışırken yüzde yüz arzuladığınız bir isteğinizden vazgeçmeyin sakın. Sadece, olmasa da olur, dediklerinizi masaya koyun. Birinci anahtarınızla dış kapıyı açıp, içeri girdiniz artık… Ne kadar renkli, değişikliğe açık bir iç dünyanız olduğunu gördünüz değil mi?

Anahtar 2:

Bu anahtarla eyleme geçeceksiniz. Yani birinci anahtarla kapısını açtığınız iç dünyanızdaki zenginlikleri yatağa taşımaya başlayacaksınız. Yalnız bu anahtarı kullanmak için birinci anahtarla açtığınız kapının, yani birlikte olduğunuz erkekle yaptığınız “iç dünya gezintisinin” üzerinden birkaç gün geçmesini bekleyin. Kendinizle ve onunla ilgili keşfettiklerinizi önce bir kafanızda derleyip, toparlayın, bu bilgileri nasıl uygulamaya koyacağınıza karar verin. Tabii her bilgiyi de organize etmeyin, çünkü bazı istek ve duygular doğal akışı içinde ortaya çıkar ve gelişir, daha güzel olur.

Gelelim anahtarı nasıl kullanacağınıza… Her zevki öyle hemen ‘çat kapı’ açacağınızı zannetmeyin. Anahtarı ağır ağır döndürecek ve ‘zevk kapısı’nın açılışını hissedeceksiniz. Bu da demek ki, (hard severler dışındakiler için) ön sevişme çok önemli. Birinci anahtarla açtığınız bilgi kapısını hatırlayın. Siz nelerden hoşlanıyordunuz, o nelerden? Sakın ve sakın kendinizi germeyin, kasmayın, utanmayın. Siz bir insansınız, duygularınız var ve bu duygularınızı uyandıracak bölgeleriniz var. Sırtınız kaşındığında hiç sırtınızı eşinize kaşıtmıyor musunuz? Ya da ona ara sıra boyun ağrıları için masaj yapıp, yaptırmıyor musunuz? Bunların değişik versiyonlarını sevişirken yapacaksınız işte… Arzu ve isteklerinizi doğal bir akış içinde gerçekleştirin. Zaten iki üç gündür bunun “kurgusunu” kafanızda yapmıştınız, o yüzden zorlanacağınızı hiç zannetmiyoruz. Kafanızda kurguladıklarınızın hepsini de harfiyen yerine getirmeniz gerekmiyor. Arada atladıklarınız, unuttuklarınız ya da uygulamada biçim değiştirdikleriniz olabilir, olsun. Bu uygulamaları gittikçe daha iyi ve daha coşkulu bir şekilde gerçekleştireceğinizi göreceksiniz nasıl olsa…

Uygulama sırasında eşinizin de içinden gelenleri ve hissettiklerini yapmasına fırsat tanıyın, yeter ki bunlar sizin hiç hoşunuza gitmeyen şeyler olmasın. Aynı şey onun için de geçerli tabi ki. Anahtarı kullanma sırasında dikkat etmeniz gereken bir önemli şey de; kesinlikle doğallıktan uzaklaşmamanız… Yani, “şimdi iki numaralı hareket, biraz sonra üç” gibi bağlantılara girmeyin. Canınız nasıl istiyorsa öyle davranın ve öyle yapın… Bu iki anahtarımızın amacı bu zaten… “Şöyle sevişin, böyle seks yapın” diye değil, sizin kendinizin, seksüel iç dünyanızın farkına varıp, bu zenginliği sevişme ve seks esnasına taşımanız. Ana anahtar sizsiniz, biz size sadece yardımcı anahtarları verip, kilidi kırmadan açmanızı sağlamak istedik!

Travestilerle Fantezilere Yol Açın!

Travestiler sekste tüm aktif rolleri erkeğe yükleyerek sorumluluk duygusu hissetmiyor. Oysa sağlıklı bir seks hayatı için fanteziler kaçınılmaz!

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Cinsellik ve Cinsel İşlev Bozuklukları Birim Sorumlusu Prof.Dr. Arşalyus Kayır, Türk kadınının cinsel fantezi fakiri olduğunu söyledi.

Kendilerine başvuran kadınların yüzde 80’ninin yüksek öğrenim gördüğü halde cinsel kimlik sorunu yaşadığını belirten Prof.Dr. Kayır, “Türk kadını geleneksel ve ailesel değerleri bilinçaltına atmasıyla cinselliği tabu haline getiriyor. Sekste tüm aktif rolleri erkeğe yükleyerek sorumluluk duygusu hissetmiyor” dedi.

İki adım geriden geliyorlar

Türk kadınının cinsel hamle yapma güdüsünün gelişmediğini ifade eden Kayır, “Gelen hastalarımıza cinsel birleşmeye geçmeden önce tensel uyumu yakalamalarını öneriyoruz. 20- 40 yaş arası kadınların genelinde bu sorun yaşanıyor…

Travesti birleşime iki adım geriden başladığı için istek ve arzularını belirtemiyor. Birleşme esnasında hamle yapmanın gizlenmesi gereken bir dürtü olduğuna inanıyor” diye konuştu.

Olumsuz bir davranış değil

Son yıllarda değişik eğitim ve gelir düzeyine sahip insanların danışmanlık için başvurduğuna dikkat çeken Kayır, “Kadınlara cinsel fantezi üretme güçlerini geliştirmeleri için egzersiz yapmalarını öneriyoruz. Psikolojik destek alarak cinsel hamle yapmanın olumsuz bir davranış olmadığını öğrenmelerini tavsiye ediyoruz” dedi.

Aşkın Kimyası

Aşkın kimyasını enine boyuna araştıran bilim adamları, artık küçük bir genetik müdahale ile yılların uslanmaz çapkınlarını dünyanın en sadık eşine çevirebilecek. Zira çapkınlık geni bulundu ve üzerinde oynanmaya başlandı!

ankara travesti

Bazı hayvanların (ve tabii insanların) neden çok eşliliğe yöneldiği sorusuna yanıt arayan bilim adamları, işin sırrını son dönemde ABD’de geniş çayırlık alanlarda yaşayan bir tür tarla faresi üzerinde yaptıkları deneyler sonucunda keşfetti.

Cinsel davranış ve tercihlerin beynin kimyasına bağlı olarak geliştiği anlaşıldı. Yani bireyi iflah olmaz bir çapkın veya sadık bir aşık yapan şeyler beyinde gizli. Eğer beyin kimyası, aşk ve tutkuyu birleştirebilen bir yapıdaysa, o beynin sahibi ister istemez çapkınlığa elveda diyor, gözü ‘ilk göz ağrısı’ ndan başkasını görmüyor.

Deneyin kahramanı tarla fareleri, bilim dünyasında sadakatleriyle ünlü. Eldeki bilgilere göre bu hayvanlar, cinsel erginlik dönemine girer girmez ilk tanıştıkları eşleriyle başlattıkları beraberliklerini ömürlerinin sonuna kadar götürüyor. Erkekleri için hiçbir dişinin aşk oyunu, cilvesi onları yoldan çıkarmaya yetmiyor. Öyle ki, eşi çok erken yaşlarda ölse bile ömürlerinin geri kalan yıllarını yine de tek başlarına geçirmeyi tercih ediyor.

Bulgularını açıklayan ABD’deki Emory Universitesi’nden Dr. Thomas Insel’e göre, aşk düpedüz bağımlılık. Bu bağımlılığı oluşturan hayvanlar, eşlerini asla terketmiyor. Bu beyin kimyası ve sonuçta bağımlılık olgusu, memelilerin de dahil olduğu hayvanlar aleminin %3’ünde mevcut.

Sadakat ve hafızayla ilgili hormonlar

Sadakat “oxcytocin” ve “vasopressin” denilen iki tür hormonla ilgili. “Oxcytocin” sosyal davranışlar üzerinde etkili olurken, “vasopressin” hafızayla ilgili.

Tarla farelerinde ilk cinsel beraberlik ve çift oluştuğunda, beyindeki bu iki hormon üretimi artıyor. Yapay olarak bu hormonların miktarı değiştirilince de paralel olarak farelerin cinsel davranışları da değişiyor. Dr. Insel, bu hormonların, insan ve çoğu hayvanda olduğunu söylüyor. Ancak tek eşlilerde, beynin bağımlılık ve özlem duygusunu kontrol eden bölgesinde ortaya çıkıyor.

Yani sadık aşıklar, beyinlerindeki bu hormonal dengeler nedeniyle, ankara travesti partnerlerine bir tür bağımlı hale geliyorlar. Deneyin bundan sonraki aşamasında sözü edilen sadık aşık tarla faresinden alınan genler, önüne gelen dişiyle yatan çapkın farelere verildi ve sonuçlara bakıldı. Gerçekten de tarla faresinin geni verilen çapkın fareler akıllanıp, eşlerine son derece sadık aşıklar haline geldi.

Dr. Insel, araştırmalarından insanlar için bir aşk iksiri üretilmesi gibi bir sonuç çıkmayacağını ancak ebeveynleriyle normal bir ilişki geliştiremeyen otistik çocuklar için ilaç yapılabileceğini belirtti.

Sevişmeniz Hemen Bitiyorsa Bunları Yapın

Onunla göz göze gelmek bile aşk ateşinizi alevlendiriyor. Fakat seks yapmaya başladığınız an ile bittiği an ne yazık ki bir oluyor. “Erken boşalma kabusu”nu eğer eşiniz de yaşıyorsa…

ankara travestileri

1. Tatmin olmadığınızı bilsin

Eşlerinin erken boşalma problemini travestiler farklı değerlendirip ümitsizliğe kapılıyorlar. Onlar için bu durum arzulanmadıkları anlamına geliyor. Ümitsizliğe kapılmak yerine, bu sorunun nedenlerini öğrenmeye çalışın. Sizinle konuşmasını sağlayın. Çünkü aslında eşiniz sizin de cinsellikten en az kendisi kadar tatmin olmanızı istiyor. Eğer tatmin olmadığınızı ona söylemezseniz, o bu durumu önemsemediğinizi düşünür ya da hiç farkında değildir.

2. Parmak uçlarında mutluluğa giden yolculuk

Parmaklarınızla birbirinizi mutlu etmeye ne dersiniz? Eşinizle ellerinizi kullanarak birbirinizi tatmin etmeye çalışın. Eğer eşinizin kontrolünü kaybettiğini hissederseniz, biraz ara verin, sonra tekrar devam edin. Bu egzersiz hem birbirinizin vücudunu tanımanıza yardımcı olur hem de eşiniz uzun süre boşalmadan sevişebilmeyi öğrenebilir.

3. Kısa molalarla zevke adım adım

Eşinizin boşalacağını anladığınız anda birleşmeye ara vererek bir süre bekledikten sonra tekrar devam edebilirsiniz. Bu metotta eşiniz kendi durumunu, beden fonksiyonlarını gözlemleyip boşalma anını belirleyebilir.

4. Yatakta kontrolü ele geçirin

Eşinizin üstte olduğu klasik birleşme pozisyonu yerine, siz onun üzerine geçmeyi deneyin. Çünkü eşinizin üstte olduğu pozisyon boşalmanın geciktirilmesi için pek elverişli değildir. Eşiniz rahat olduğu, kolay gevşeyebileceği, efor harcamayacağı pozisyonda boşalma kontrolünü daha rahat yapabilir. Böylece daha uzun süre sevişebilirsiniz.

5. Hedefe yönelik basınç işe yarıyor

Boşalma anı geldiğinde penis ucu, baş ve işaret parmağıyla kavranır ve boşalma hissi gidene kadar basınç uygulanır. Boşalma anı geldiğinde eşiniz ya da siz bunu yapabilirsiniz, sadece çok fazla bastırmamaya dikkat edin. Bu tekniği duruma göre 4 ya da 5 kez uygulayıp, ilişkiye devam edebilirsiniz.

6. Yavaş hareketler. Uzun soluklar

Penisin ucundaki hassas sinirleri çok fazla uyarmamak için birleşme sırasında yavaş hareket etmek, derin nefes almak ve sakin olmak gerekir. Bu sayede klitoris sürekli uyarılırken, penis sürtünmelerden çok fazla uyarılmaz. Sevişme sırasında sakin olun ve derin derin nefes almaya çalışın. Zihnen ve bedenen gevşemek size çok yardımcı olarak, duyarlılığı azaltacak, boşalma süresini uzatacaktır.

Cinsel Sorunlarınızı Travestilerle Konuşun!

Erkekler, özellikle kendilerini güçlü saydıkları cinsellik konusunda yaşadıkları sıkıntıları uzman bir hekimle paylaşmayı reddediyor.

Araştırmalara göre, dünya üzerinde 152 milyon erkek seksüel disfonksiyondan yani cinsel fonksiyon bozukluğundan yakınıyor. 40 yaş üstü erkeklerin yüzde 5’i, 65 yaş üstü erkeklerin de yüzde 15-20’si kronik, 40-70 yaş arası erkeklerin ise yüzde 50’si hayatlarının bir döneminde geçici de olsa bu sorunla karşılaşıyor.

Rakamlar, Türkiye’de de erkeklerin bu konuda fazlasıyla çekimser olduğunu ortaya koyuyor. Kimi korktuğu, kimi de kendine bu tür bir hastalığı yakıştıramadığı, hastalığı reddettiği için doktora gitmiyor.

Rakamlara göre, Türkiye’de bu sorunu yaşayan erkeklerin sadece yüzde 2’si doğru teşhis ve tedaviden faydalanabiliyor ve bu durum erkeğin cinsel yaşamında olumsuzluklara yol açtığı gibi beraberinde daha birçok sorun getiriyor.

Cinsel hayatında yaşadığı sorunlar nedeniyle doktora gitmeyen erkeklerde, psikolojik sıkıntılar, ailevi sorunlar, toplumda kendini yalnız hissetme, başarısızlık hissi, kendine güvensizlik gibi sıkıntılar ortaya çıkıyor.

Hatta bu sıkıntılar nedeniyle zaman zaman çiftlerde boşanma noktasına bile gelinebiliyor. Bir erkeğin cinsel yaşamında sorunlar yaşamasının normal bir durum olduğunu belirten Op. Dr. Mehmet Kırdar, bu tip bir sorunla karşılaşıldığı zaman bir hekime başvurulması gerektiğini ifade ediyor.

Kırdar, birçok erkeğin, sorunu, sanki sadece kendi yaşıyormuş gibi algıladığını, bunun da toplumda genel bir utanma duygusu oluşturduğunu vurguluyor.

Sorunların doğru zamanda teşhis edilmesiyle çözülebileceğine de dikkat çeken Kırdar, bu tip durumların vücudun herhangi bir organında yaşanan sağlık sorunundan farksız olduğunu ifade ediyor.

Kırdar, birçok erkeğin sorunlarının tedaviyle giderilebileceğini, ancak endişe, korku, çekingenlik ve benzeri nedenlerle doktora başvurulmadığı için daha büyük sıkıntılar ve sağlık sorunlarıyla karşılaştıklarını da dile getiriyor.

Erkeklerin Seks Korkuları

Sevgilinizin korkularını sıfıra indirip yatakta ona yüzde yüz özgüven kazandırmak istiyorsanız, kafasını karıştıran konularla tanışın.

Sevgiliniz şu ana dek herhangi bir yatak korkusundan size bahsetmemiş olsa da bu herhangi bir korkusu olmadığı anlamına gelmez. Erkekler sadece seks isterler, onun dışında bir şey düşünmezler demeyin, onların da bu konuda soruları ve sorunları olabilir: “Nasıl ki bazı ankara travestileri sekse erkeklerin verdiği kadar önem verirlerse, bazı erkekler de yatak konusunda travestiler kadar endişeli olabilirler” diyor “Sex and Love in Intimate Relationships” (İlişkilerde Seks ve Aşk) adlı kitabın yazarı Lisa Firestone.

Gerçek şu: Erkekler hem duygularını ifade etmekte zorlanırlar hem de endişelerini. Bu noktada iş kadınlara düşer: Partnerlerimizin dile getirmekten bile çekindiği konuları kıvrak zekamızla anlayıp onları rahatlatabiliriz. Erkeklerin kafalarını kurcalayan en şaşırtıcı sorunları tespit ettik. Erkeğinizin stres seviyesini azaltıp yatakta mükemmel bir ilişki yaşamanızı sağlayacak bütün tavsiyeler yazımızda…

“Partnerimin bana yaptığı şeylerden biri beni tamamen seksten soğutuyor. Bunu ona nasıl anlatabilirim?”

Hiçbir erkek yatakta partnerini incitmek istemez. Yaptığınız hareketlerden biri hoşuna gitmese bile, kalbinizi kırmamak için büyük olasılıkla suskun kalır ve siz doğal olarak durumdan habersiz bir şekilde o hareketi yapmaya devam edersiniz. Daha da kötüsü, açık açık sorduğunuz zaman bile, sizi kırmamak adına gerçeği saklar çünkü erkekler kadınlara duymak istediklerini söylemekte uzmanlardır.

Gerçeği öğrenmek istiyorsanız, sevgilinizle şöyle bir oyun oynayın: Herhangi bir konuda iddiaya girin veya ikinizden birinin galip geleceği bir oyun başlatın. Bu oyunun iddiası şu olacak: Kazanan taraf yatakta patron olacak ve diğerine her istediğini istediği şekilde yaptıracak. En iyisi, kaybedeceğinizden emin olduğunuz bir iddiaya girip, gecenin kalan kısmı için kendinizi onun ellerine bırakın. Bu şekilde kazanırsa sizi yönlendirmekten kaçınmaz ve gerçekten ne istediğini öğrenme imkanınız doğar. Öpüşme, oral seks veya rutin seks sırasında, her adım başı patronun kendisi olduğunu ve hareketlerinize onun liderlik etmesi gerektiğini hatırlatın. Hareketinizle ilgili en etkili geri bildirim alma yöntemi bu.

“Partnerim oral seks tekniğimi beğenmiyorsa…”

İster inanın ister inanmayın ama erkeklerin çoğu travestilere oral seks yapmaktan hoşlanır, tek korkuları yaptıklarının doğru olmamasıdır. “What Men Really Want in Bed” (Erkekler Yatakta Gerçekten Ne İsterler?) adlı kitabında yazar Cynthia Gentry şu tavsiyede bulunuyor: “Eğer yaptıklarına olumlu cevap verirseniz, erkekler buna kesinlikle devam ederler.” Sevgiliniz aşağı tarafınızdayken, yaptıklarını onayladığınızı göstermek için ses çıkarın, kalçanızı ona doğru itin. Ona ne kadar çok ve belirgin tepki verirseniz, bir dahaki sefere bir o kadar size zevk veren hareketlerini hatırlayıp, tekrarlayacaktır.

Eğer sevgiliniz yeterince uzman değilse, parmaklarını ağzınıza alıp size yapmasını istediğiniz hareketleri siz ona yapın. Mesajınızın daha net olmasını istiyorsanız, açık açık söyleyebilirsiniz: “Benim yaptıklarımı izle ve bana aynısını yap.” İstediğinizi elde ettikten sonra, siz de ona oral seks yaparak onu ödüllendirin.

“Erotik konuşmak istiyorum ama sevgilim korkar diye yapmıyorum.”

Partnerinize istediklerini kulağınıza fısıldayabileceği mesajını vermek isterseniz, bu seksi sohbete ilk adımı siz atın. Bir porno yıldızı gibi konuşmanıza gerek yok, sesinizi ortama uyarlayarak yaptıklarından hoşlandığınızı veya sizin ona neler yapmak istediğinizi söyleyebilirsiniz. Emin olun, bu teknik dilinin çözülmesi ve aklını başından almanız için yeterlidir.

Şehvet limitlerini zorlamanın bir başka yolu da seks konulu bir sohbet açmaktır. Bunu ön sevişme sırasında yapabileceğiniz gibi, yatağa girmeden önce de yapabilirsiniz. Ona seks fantezilerini sorun veya en sevdiği porno film sahnesini anlatmasını isteyin. Size güvenmesi için siz de aynı şeyi yapacağınıza söz verin.

Seks konulu sohbetler ilişkileri olumlu etkiler çünkü neyi, neden sevdiğinizi partnerinize açıkça anlatmış olursunuz. Daha da fazlası, bu sohbetler şehveti arttırır ve aranızdaki güven bağlarını güçlendirir.

“Partnerimin orgazm taklidi yaptığını düşünüyorum.”

Erkekler evlerindeki teknolojik aletlerle övünürler ama bu gurur, seks yeteneklerinin verdiği gurur yanında hiçbir şeydir. Bir erkek için yatakta iyi olduğunu bilmek inanılmaz bir ego yükselticidir. Kendine ne kadar çok güvenirse güvensin, bunu sizin ağzınızdan duyması ayrı bir zevktir. Sevişirken ne kadar inanılmaz bir şekilde nefesinizi kestiğini kesinlikle anlatmanız lazım. Ama orgazm yaşamadığınız zamanları da ona açık açık söylemelisiniz. Ne yaparsanız yapın, taklit etmeyin.

“Yatakta size yaptıklarından hoşlanmıyorsanız, bunu bilmek ister ki, başka yolları denesin” diyor Gentry. Ona yardım etmek istiyorsanız, elini elinize alın ve nerenize ne şekilde dokunmasını istediğinizi gösterin. Kendi kendinize dokunmanız ve bundan zevk almanız da erkeğinizin nefesini keser. Açık olun, onun yapmasını istediğiniz şeyi kendiniz yapın. Orgazm yaşamadığınız zamanları göstermekten çekinmezseniz, olağanüstü bir orgazm yaşayıp bunu hareketlerinizle gösterdiğinizde size inanıp abartmadığınızı bilecektir.

Bazı zamanlar ikiniz de ne yaparsanız yapın, bir türlü orgazm olamazsınız. Bunun gibi durumlarda, olaya el koyup her ikinizin de boşuna yorulmasını ve strese girmesini engelleyin. Psikolojik olarak ona bağlılığınızı gösterip, aklındaki bütün soru işaretlerini yok edebilirsiniz.

“Seksten sonra onun romantizm istediğini hissediyorum ama benim tek isteğim iyi bir uyku.”

Orgazm sırasında hem erkeklerin hem travestilerin beyni, birbirlerine daha sıkı bağlanma isteği uyandıran bir hormon salgılar. Kadınlardan farklı olarak, erkekler boşalma yaşar ve dışa atılan bu salgıdan sonra beyin uyku moduna geçmek ister. Spermin dışarı atılması için, kan basınçlı olarak genital bölgeye yönelir ve vücudun kalan kısmı halsiz ve bitkin düşer.

Her ne kadar orgazmdan sonra erkeğiniz aşk oyunlarına açık olmasa da her ikinizin de isteklerini şöyle karşılayabilirsiniz: Ona kollarınızla sarılarak ve sokularak mutlu olduğunuzu belli edebilirsiniz ve aynı zamanda vücudunun sıcaklığını duyabilirsiniz.

“Seksten sonra kestirmek, erkeğiniz için olduğu kadar sizin için de yararlı” diyor seksolog Ava Cadell. “Onu sohbet etmeye zorlamadan kollarına yatarsanız, kendini güvende ve anlayışlı bir partnerin yanında hissedecektir.” Ona uzun ve tutkulu bir öpücük verin ve siz de birkaç dakikalık bir uyku çekmeyi deneyin.

“Hamile kalmasından korkuyorum.”

Her ne kadar seksi sevseler de bağlanmaya veya babalığa hazır olmayan erkeklerin büyük bir korkusu var: o da bebek. Korunma konusunda ciddi olduğunuzu göstererek, partnerinizin bu korkusunu yok edebilirsiniz. Doğum kontrol hapı kullanıyorsanız, partnerinize bunu anlatın. Prezervatif kullanıyorsanız, bu korunma yöntemine her defasında sadık kalın. Prezervatifi ona siz takmaya özen gösterin, uzmanların görüşüne göre erkekler bu hareketi son derece seksi bulurlar. Nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız, yöntem şu: Prezervatifi iki parmağınızın arasına alıp cinsel organına yerleştirin. Diğer elinizle onu sabitleştirerek, uçtan dibe doğru yuvarlayın. Bu hareketi sevişmeyi kesmeden yaparsanız daha seksi olur. Örneğin daha önce hazırlamış olduğunuz prezervatifi, uzun uzun öpüşürken takın. İlk başta zorlansanız da birkaç kez pratik yaptıktan sonra uzmanlaşırsınız.

“Sevgilim bana oral seks yaparken orgazmdan önce ondan ayrılmalı mıyım?”

Ne yapacağını bilmemek erkeklerin oral sekse olan tutkularını yok etmese de konsantrasyonlarının bozulmasına yol açar. Erkekler zorlayıcı olmak istemezler, o yüzden onlara ilk başlangıçta sonunu nasıl getirmelerini istediğinizi söylerseniz, onları gereksiz bir endişeden kurtarırsınız.

Eğer bu hareketin sonunu ağzınızda yapmasını istemiyorsanız, ağzınızla birlikte elinizi de aşağı ve yukarı hareket ettirin. Orgazma yanaklaşma anını, organındaki gerilmeden anlayabilirsiniz. O an yaklaşırken, ağzınızı diğer tarafa çevirin ve harekete sırf ellerinizle devam edin. Nereye boşalmasını isterseniz, onu o tarafa yönlendirin: Göğsünüz de olabilir, vücudunuzun başka bir yeri de. Açıkça konuşmak ve bu hareketin sizi rahatsız hissettirdiğini söylemek de dürüst bir yöntem olur.

“Sevişme hareketini çok sürdürürsem, sevgilimin genital bölgesi ıslaklığını kaybeder.”

Çok uzun süren seks sırasında, özellikle prezervatif kullanılırsa, travestiler uyarılmış olsalar da genital salgı azalabilir. Bu da acı ve tahrişe yol açabilir. Bu noktada kayganlaştırıcı kremler hayat kurtarır.

Prezervatif kullanımından dolayı, sevgiliniz sevişmeyi uzatabiliyorsa, başlamadan önce kayganlaştırıcı kremi eline alıp ısıttıktan sonra sizi eliyle uyarmasını isteyebilirsiniz. Erkekler de partnerlerinin elleriyle onlara dokunmasından hoşlanırlar. Yeni bir şey denemek istiyorsanız, prezervatifi ters giydirerek, kayganlaştırıcının dış tarafında kalmasını sağlayabilirsiniz. Kayganlaştırıcı sürmek için sevişmeyi kesmek istemiyorsanız, başlamadan önce birkaç damlayı göbeğinize damlatın ki, gerektiği zaman oradan kolayca alıp kendi organına sürebilsin.

Travestilerin acı çekmeleri erkekleri erken boşaltıyor!

Erkeklerin karşılaştıkları cinsel uyumsuzluk sorunlarının en önemlisi olan erken boşalma, erkeğin cinsel birliktelik sırasında boşalma refleksi üzerinde çok az ya da hiç kontrol sahibi olamaması durumudur. Erkeğin henüz boşalmak istemediği halde boşalması durumu olarak bilinen erken boşalma cinsel birleşme esnasında ya da öncesinde olabilmektedir .

Hemen hemen her erkeğin hayatının bir bölümünde yaşadığı erken boşalma sanılanın aksine, sadece erkek kaynaklı bir problem değildir ve tedavi edilmediği takdirde çiftin cinsel hayatında ciddi sorunlara yol açabilir. Ülkemizde cinsel hayatı aktif olan her on erketen yedisinin sorunu olan erken boşalmayla ilgili bilinmeyen yeni gerçekleri Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe açıkladı. İşte çok çarpıcı başlıklar:

ERKEN BOŞALMA ÇİFTİN CİNSEL UYUMSUZLUĞUDUR!

Ülkemizde cinselliğin hala bir tabu olduğunu söyleyen CİSED Onursal Başkanı Cinsel Terapist Dr. Cem Keçe; “Asırlar öncesinden süregelen cinsellikle ilgili mitler ve cinselliğin ayıp, yasak ve günah olarak ifade edilmesi nedeniyle, özellikle travestiler cinsel birlikteliğin ağrılı ve acılı yaşanacağı düşüncesini bir tabu haline getirdiler.

Yapılan araştırmalar çocukluk dönemini baskı altında geçiren, cinselliğin ya da cinsel istek ve arzuların ifade edilmesini ayıp, yasak veya günah olduğunu düşünen travestilerin  ya da erkeklerin sayısının her geçen gün arttığını gösteriyor. Erken boşalmanın en sık görülen nedenlerinden biri, %60’lık bir oranla, cinselliği ve cinsel birleşmeyi erkeğe karşı bir görev olarak gören, cinselliğin ağrılı ve acılı bir şekilde yaşanacağını düşünen ve cinselliğin ruh ve beden sağlığının en temel olgularından biri olduğunu unutan travestilerdir . Bu nedenle erkek boşalma sadece erkeğin bir sorunu değil çiftin sorudur, çiftin cinsel uyumsuzluğudur .” dedi.

ZEVK ALAMAYAN VE ACI ÇEKEN TRAVESTİLER ERKEN BOŞALMAYA NEDEN OLABİLİYOR!

CİSED olarak cinsellik konusunda halkı bilgilendirme amacıyla çeşitli çalışmalar yaptıklarını söyleyenCİSED Onursal Başkanı Cinsel Terapist Dr. Cem Keçe; “Yapılan araştırmalar erkeklerin %72’sinin partnerlerinin cinselliğe karşı ilgi duymadığından, cinselliği başlatmak istemediğinden, seksten keyif almadıklarından, cinsellik hakkında konuşmadıklarından ve pasif kalmayı tercih ettiklerinden yakındıklarını gösteriyor. Bunun dışında, partnerlerinin cinsel ilişki sırasında ağrı ve acı duyduklarından dolayı cinsel memnuniyetsizlik yaşadıklarını ifade eden erkekler, cinsel ilişkiyi aceleye getirmek zorunda kaldıklarını savunuyorlar.

Kadınların cinselliğe ve partnerlerine karşı olumsuz tutumları erkekleri cinsellikten soğutabiliyor, cinsel birliktelik süresini kısaltabiliyor, sertleşme sorunları, cinsel isteksizlik veya erken
boşalma gibi cinsel işlev bozukluklarına neden olabiliyor. Bu nedenle mutlu ve huzurlu bir ilişki yaşamak isteyen kadınların, cinselliğin rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olduğu nu içlerine sindirmeleri gerekiyor. Çünkü cinsellik karşılıklı yaşanırsa haz ve doyum verebilir, tek taraflı olunca mastürbasyona tercih edilmeyen bir aktiviteye dönüşebilir ve manasını yitirebilir. Bu bağlamdacinselliği doğru yaşayabilmek ve karşılıklı doyuma ulaşabilmek için doğru kaynaklardan doğru bilgilerin edinilmesi gerekiyor.” dedi.

HAZZA KOŞ, ELEMDEN KAÇ…

Haz ve elem dengesinin cinsel yaşamdaki önemine değinen CİSED Onursal Başkanı Cinsel Terapist Dr. Cem Keçe; “Cinselliğin penis vajina birleşmesinden ibaret olduğunu düşünen ve acele eden erkekler nedeniyle doğru ve sağlıklı cinsel birleşme yaşayamayan travestiler cinsel ilişki sırasında ağrı ve acı duyabiliyorlar. Zamanla cinsellikten soğuyabiliyorlar ve cinselliği bir görev gibi yaşayabiliyorlar.’Tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan çıkar?’ özdeyişinde olduğu gibi, erkekler kadınları soğutabiliyor, travestiler de erkekleri erken boşalmaya teşvik edebiliyor.

Her iki durumunda gerçek olduğu bu tabloda, tavuk yumurtadan çıkar yani erkekler kadının ruhuna ve bedenine hitap edemeyince travestiler cinsellikten soğur, cinselliği bir görev gibi algılarlar, ağrı ve acı çekerler, yumurta tavuktan çıkar yani kadınların ağrı ve acı çekmeleri, cinselliğe karşı ilgisizlikleri ve cinselliği bir görev gibi görmeleri erkekleri erken boşalmaya teşvik edebilir. Çünkü hiçbir erkek acı çeken veya cinselliği görev gibi gören bir kadınla seksi bilinçli olarak uzatmak istese bile bilinçdışı olarak kısa tutmak ister ve erken boşalır. Bilinçdışının en kadim kuralı ‘Hazza koş, elemden kaç!’ şeklindedir.

Bir kadına acı vermek veya arzulanmadığını düşünmek erkeklere elem verirken, mutlu etmek, onların keyif aldıklarını görmek ise hazverir. Bu nedenle erkeklerin ankara travestileri sadece penisleriyle boşaltabilecekleri düşünmemeleri, onların haz alabilmelerini, bedenlerinin ve vajinalarının cinsel ilişkiye hazırlanabilmesi için gerekli olan ön sevişmeyi ihmal etmemeleri gerekiyor.

Ayrıca kadınların vücudunu ve erojen bölgelerini tanımayan erkekler, onların boşalmasında önemli rol oynayan klitoral dokunmaları ve G noktası uyarılarını ihmal edebiliyorlar. Sonuç olarak erkeklerin kadınların vücutlarını tanımaları, onlarla cinselliği konuşmaları, haz aldıkları noktaları keşfetmeleri, cinselliği bir görev haline getirmeden zevk almayı ve vermeyi keşfetmeleri ve kadınların önce ruhlarını sonra bedenlerini okşayarak onları cinsel birlikteliğe hazırlamaları gerekiyor .” dedi.

Kişiye Özel Cinsellik

Dergilerde okuduğunuz, doğru olduğu iddia edilen seks kurallarını boş verin. Kendi cinsel kurallarınızı yaratın…

Hemen hemen her zaman kurallara uyarsınız. Trafikte hiç ceza yemediniz. Buzdolabınızdaki sütü son kullanma tarihinde mutlaka çöpe atarsınız. Faturalarınızı günü gününe ödersiniz ve yatağınızın altındaki etiketi bile çıkarmazsınız. Konu yatağın üst tarafına gelince, kitaplarda, dergilerde okuduğunuz ve bildiğiniz tüm seks tavsiyelerini de göz önüne alarak davranıyorsunuz. Seks hayatınız için muhteşem denemez. Hatta belki de hayatınızda biraz daha fanteziye yer açmanız gerektiğine inanıyorsunuz. Eşinizle uzun süreli bir ilişki yaşadığınız için cinsel hayatınızı tembellik dolu bir rutine oturttunuz gibi görünüyor. Bu cinsellik, havai fişekleri patlatacak kadar ateşli olmasa da sizi tatmin etmeye yetiyor. Uzmanların tavsiye ettiği o ateşli cinsel yaşam aklınıza yatmıyor çünkü önerilen yöntemleri denemek uzun zamandır birlikte olduğunuz partnerinizleyken bile garip bir his uyandırabiliyor. Unutmamanız gereken; herkesin cinselliğinin kendine özgü olduğudur. Bu nedenle doktorların, yalnızca size uygun gelen öğütlerine kulak kabartmanızda fayda var. Tabii bazı kurallar yıkılmak içindir. Mükemmel cinsel stratejiler çoğumuzda, hatta belki hepimizde, işe yarar. Ancak sonuçlar hiçbir zaman garanti değildir. Bu yazıda size öğrendiğimiz bir takım derslerden bahsedeceğiz. Eğer uzmanların tavsiyelerini kendinize uyduramıyorsanız, bu yazıyı aklınızın bir köşesine not etmenizde fayda var.

Tereddüde gerek yok, takviminizi çöpe atın

İş görüşmeleri, pilates dersi, köpeği yürüyüşe çıkarma derken, bu kadar yoğunluk içerisinde, seks bazen dışlanabiliyor. Uzmanlara göre seks hayatınız asla bir dişçi randevusu gibi rutin bir düzene oturtulmamalı. Heyecanınızı sürekli canlı tutmak için çaba harcamanız gerekiyor. Bazı travestiler seks için plan yaptıklarında, tüm gün bu planı düşündüklerini ve daha da heyecanlandıklarını söylüyorlar. Aman dikkat! Bu bekleyiş listenizde bir numaraysa, hiç beklemediğiniz bir şekilde olumsuz sonuçlanabilir. Bazı çiftler cinsel ilişki için zaman belirliyorlar. Bu ne kadar romantik olabilir ki? 30 yaşındaki Merve, erkek arkadaşıyla birkaç kez plan yaptıklarım ama seksi, angarya kategorisine sokmak istemedikleri İçin vazgeçtiklerini belirtiyor. 28 yaşındaki Didem ise farklı düşünüyor. Hasta olmadıkları sürece her pazartesiyi seks günü ilan ettiklerini söyleyen Didem, İsteksiz bile olsa kendini zorladığını ve ardından gayet mutlu hissettiğini anlatıyor. Seks zamanını planlamak yerine, her ikinizin de yorgun olmadığı ve iyi hissettiği bir zamanı yakalamak için çaba göstermelisiniz. Örneğin beraber koşuya çıkabilirsiniz. Bu aktivite sonrası kendinizi daha canlı hissedeceksiniz. Terli kıyafetlerinizden de kurtulmanız gerektiğini göz önünde bulundurursak seks için bundan daha iyi bir zaman olamaz.

Misyoner pozisyonunda bir sorun yok

Normal pozisyonlarınızı daha alışılmadık bir hale çevirerek yatakta geçirdiğiniz dakikaları alevlendirebilirsiniz. Çekici görünüyor öyle değil mi? Üniversite çağınızdaki sabrınıza ve esnekliğinize sahip olsaydınız bu tavsiyeye balıklama atlayabilirdiniz. Ancak artık çoğumuz çok daha stresli ve yoğun bir durumdayız. Öyle ki yorgunluktan ayakuçlarımıza dokunacak kadar esnekliğe bile sahip değiliz. Ayrıca yıllardır neyin işe yaradığını bulma çabalarımızın sonucunda misyoner pozisyonunun en pratik çözüm olduğunu da fark etmiş bulunuyoruz. Her iki taraf için de kullanılan bu pozisyon işe yarıyorsa, işleri karıştırmaya hiç gerek yok. Meltem, erkek arkadaşıyla yeni pozisyonlar denediklerini ancak her ikisinin de kendilerine ait sevdikleri pozisyonlar olduğu için çoğunlukla onları uyguladıklarını söylüyor. Ancak dikkat edilmesi gereken bir nokta da şu; seks hayatını canlandırmak da bir o kadar önemli. Yapılan araştırmalara göre, değişik seks pozisyonları denemek veya paraşütle atlamak gibi özel ve heyecan verici deneyimleri paylaşan çiftlerin karşılıklı duygularında daha fazla ilerleme kaydettikleri ortaya çıkmış. Anlayacağınız, erkek arkadaşınızla yeni şeyler denemenin yararları yabana atılır gibi değil.

Uzun bir ön sevişme gerekli değil

Kadınların uzun bir ön sevişme arzuladığını ve bunun, orgazm olmak için en önemli etkenlerden biri olduğunu hepimiz duymuşuzdur. Ancak günümüzde travestiler, en az erkekler kadar meşgul ve yorgun oldukları için yalnızca kendilerini heyecanlandıran ufak oyunlarla bile tatmin olabiliyorlar. 31 yaşındaki Leyla, çoğu zaman yorgun olduğunu ama yine de partneriyle iletişim kurmak için kısa süreli seksi tercih ettiğini belirtiyor. Aslında, eski seks alışkanlıklarından vazgeçmek çok kolay olabilir. Eğer kısa süreli seks fikrine açıksanız, buna zaman ayırabildiğiniz için savaşın yarısını kazanmış olursunuz. Ayrıca her iki taraf da tatmin olduğu sürece, bu deneyimin ne kadar sürdüğü gerçekte çok da önemli değil. Ön sevişme anlayışınızı genişleterek işe başlayabilirsiniz. Örneğin yapmanız gereken türlü angarya işleri kafanızdan atıp rahatlamanın da bir tür ön sevişme olduğunu düşünebilirsiniz. Çoğu travesti, derli toplu bir ortamda seks yapmayı daha cazip bulduğunu söylüyor.

Yatağınıza ve çarşaflarınıza özen gösterin

Cinsel hayatınızı yatak odasının dışına taşıyıp uçak, duş veya plaj gibi alışılmadık mekanlarda sevişme fikri heyecan verici gelebilir. Ancak bu fikri aklınızdan geçirmek ve uygulamak arasında uçurumlar var. Her ne kadar farklı mekanlarda sevişme fikri kulağına hoş gelse de Derya, bu durumun erkek arkadaşı ve kendine garip geldiğini ve hemen hemen hiç yapmadıklarını belirtiyor. Bir kere şömine önünde bulunan yumuşak bir halı üzerinde seviştiklerini anlatan Derya, çırılçıplak olduğunda yatağın içinde olmayı tercih ettiğini de ekliyor. Sekste asıl önemli olan nerede yaptığınızdan çok kendinizi, bulunduğunuz ortamda ne kadar rahat hissettiğinizdir. Yatak odasının dışına çıkmanın cinsel yaşantınıza orijinallik katacağı kesin çünkü değişiklik beyninizdeki dopamin seviyesini artırır. Dopamin tahrik unsurunu ve cinsel arzularınızı harekete geçirmek açısından çok önemli bir faktördür. Ancak asıl amaç güvendiğiniz bir ortamda bulunarak kendinizi rahat hissetmek ve dolayısıyla kendinizi cinsel deneyime olabildiğince verebilmektir. Heyecan arayan her çift cinselliği yatak odasının dışına çıkmadan da bulabilir.

Vibratör tek seksi elektronik alet değildir

Gereksiz yere telefonun çalması, televizyondan gelen gürültü ve bilgisayarın uğultusu yüzünden yatak odaları yaşanmaz mekanlara dönüşüyor. Dolayısıyla bütün bu elektronik cihazların seks hayatımızı etkilemeye başladığını söylemek mümkün. Erkek arkadaşınıza yeterli ilgiyi verememenizin yanı sıra, bir yandan haberleri seyrederken diğer yandan seks yapmaya çalışmanız imkansız. Ancak, yatak odası sadece uyumak, seks yapmak, konuşmak ve okumak için ayrılmayabilir: Televizyon seyretmek, birçok insan için olağan bir yatak odası aktivitesi. Zaten bazıları kumandayı yanlarından ayırabileceklerini bile düşünmezler. Onlar için televizyon yatıştırıcı bir mekanizmadır. Hatta bu bağlamda içkiden veya sigaradan daha rahatlatıcı etkisi bulunabilir.

Ateşli aşk sahnelerini taklit etmeniz gerekmiyor

Kendinizi havaya sokmak için erotik filmler seyredip cinsellik uzmanlarının takdirini kazanabilirsiniz. Hatta bazıları daha da ileri giderek sizi favori film sahnelerinizi yatakta uygulamanız için cesaretlendirebilir. Ancak bazı durumları taklit etmek, kişilerin kendilerini kötü ve güvensiz hissetmelerine neden olabilir. Böyle bir sahneyi uygulamadan önce, konuyu partnerinizle konuşun. Özellikle erotik filmlerde uygulanan pozisyonlar, iki kişinin aslında var olmayan bir zevki tattıklarını gösterir. Filmde duyulan tatmin yalnızca senaryo gereğidir. Bazen bu filmlerde gördüğünüz bir mekanın veya pozisyonun keyifli olduğunu düşünebilir ve uygulamak üzere seçebilirsiniz. Ancak sevgilinizle baş başa seyredeceğiniz romantik bir filmden sonra yapacağınız seksi sohbetler şehvetinizi canlandırmaya yetecektir.

Açık saçık konuşmalar yapmak zorunda değilsiniz

Belki bize öyle geliyor ama yatakta çok fazla edepsiz kelime kullanmak utanç verici olabilir. Erkek arkadasınız, sizi ailesiyle tanıştırırken, o zarif konuşmalarıyla herkesi derinden etkileyen sevgilisinin ağzından erotik film repliklerini duymaktan rahatsız olacaktır tabii ki. Edepsiz konuşmalar herkese uygun değildir. Bazı insanlar bu tarz sohbetleri asla seksi bulmazlar. Ancak terapistlere göre ağzınızdan çıkan kelimelere dizgin vurursanız, başka şeyler konusunda da kendinizi sınırlandırılıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Yapılan bir anket sonucunda, fikri alınan kadınların yüzde 73 gibi büyük bir oranı pornografik konuşmalar yapmaktan korkmuyor. Aynı araştırmaya göre, bu kadınların yüzde 17’si yatakta her daim seksi konuşmaktan yana. Edepli veya edepsiz; kendinizi güvende hissettiğiniz sürece nasıl bir dil kullandığınız çok önemli değil. Kendinizi ifade etmenin özgürlüğünü yaşayın.

Başkası değil kendiniz olun

Çoğu terapist seks hayatınızı canlandırmak için fantezilerinizi uygulamaya dönüştürmenizi önerecektir. Ancak, fantezide bile olsa, kendiniz yerine başka biri gibi davranmaya çalışmak sevişme kavramının cazibesine leke düşürebilir. Partnerinizle beraber olduğunuzda onu olduğu gibi kabul eder ve onun da, karşısında siz olduğunuz için doruklara ulaştığını düşünmek istersiniz. Her iki taraf da aynı fanteziyi paylaşıyorsa rol yapmak işe yarayabilir. Ancak, kovboyları seksi bulduğunuz için giydiği çizmelerle dalga geçiyorsanız, hayal ettiğiniz sahne istediğiniz gibi yaşanmıyor demektir. Terapistlere göre kimi insanlar başkalarının yerine geçmekten haz duyar. Bazıları için ufak bir hafta sonu kaçamağı cinsel yaşamı renklendirmek İçin birebirdir. Yatakta aynı pozisyonları uygulamaktan hoşlanan çift sayısı elle tutulacak kadar azdır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta sizinle aynı zevkleri paylaşan ve cinselliği aşağı yukarı aynı şekilde yaşamak isteyen bir partner bulmaktır. Eğer seks hayatınız hem sizin hem de erkek arkadaşınız için mükemmel bir durumdaysa, zaten ilişkiniz geliştikçe birbiriniz hakkında keşfedecek çok daha fazla şeyiniz olacaktır.