Seksi Gerçekler!

Seks konusunda kulaktan dolma bilgilerle yetinmeyin. Uzmanların araştırmaları bakın ne diyor…

İyi bir seks sadece cinsel arzuların bir sonucudur diye düşünüyorsanız, büyük bir yanılgı içindesiniz! Çoğu kişinin “bir ihtiyaç” olarak tanımladığı seks, aslında tıpkı aşk gibi spontane gelişebilen bir durum. Tabii ki bu “durumu” güçlendiren faktörler de var!

1- Orgazm aşık yapar mı?
Orgazm sırasında, her iki cinsiyet tarafından salgılanan “oxytocin” hormonu (orgazma ulaşmada etkili olan bir hormon) ile aşık olmak hem travesti hem de erkek için yüksek ve etkili bir yoğunlaşma aracı olarak değerlendiriyor. Uzmanlar bu sebeple birine daha çok konsantre olmuş çiftlerin, kendilerini aşıkmış gibi hissettiklerini söylüyor.

2- Yalancının mumu nereye kadar yanar?

Yapılan araştırmalar, her dört kadından birinin partnerini aldattığını ortaya koyuyor. Ancak bunların sadece yüzde 28’i yakalanıyor.

3-Aslında şartlar eşit!

Genellikle her erkek penis boyunun büyük olmasıyla övünür. Oysa travesti klitorisi de penis kadar büyük bir organ. Uzmanlar 10 yıl öncesine kadar bunu ölçemediklerini itiraf ediyor. Ancak artık biliniyor ki bu bölüm vajinaya kadar uzanıyor, oradan iki kola ayrılıyor ve vajinal dudaklara kadar geliyor. Bu da bir penis boyuna eş değer. Bu yüzden orgazm sırasında eşit şartlara sahip olduğunuzu unutmayın.

4-Biraz yardımın bir zararı yok!

Kadınların mastürbasyon yaparak orgazma ulaşmaları, seks yaparak orgazma ulaşmalarından daha kolay olabilir. Normal bir kadının mastürbasyon yaparak orgazma ulaşması sadece dört ya da altı dakika içerisinde gerçekleşebiliyor.

5- Erkek iyi koku alır!

Finli bilim adamları bir araştırma yapmış; bir grup travestive erkeğe, kadınların adet dönemi öncesi ve sonrası giydiği tişörtler koklatılmış. Erkeklerin tercihi, yumurtlama döneminde giyilen tişörtler olurken travestiler farkı anlamamış bile.

6- Erkekler doğum kontrol hapı kullansın mı?

Araştırmalar, kadınların çoğunluğunun bu soruya “evet” dediğini gösteriyor. Batılı erkeklerin üçte ikisi bunu kabul etmeye hazırken, Doğulu erkekler buna razı değil! Erkekler için doğum kontrol hapı çalışmaları Edinburgh Üniversitesi’nde devam ediyor.7- Kadınlar, eğitim arttıkça riski seviyor

İngiliz uzmanlar, üniversite mezunu olan kadınların, liseden terk kadınlara göre oranla oral seksi daha çok tercih ettiğinin, doktora mezunlarınınsa lisans mezunlarına göre bir gecelik ilişkiyi daha çok tercih ettiklerini tespit etti.

8- Erkekler için spor, sevişmek gibi

Araştırmalara göre heyecanlı bir futbol maçı seyreden erkeğin testisleri çekilebilir veya sertleşebilir! Bu “seksüel anlamda heyecanlanmayla” aynı diyor uzmanlar.

9- Kadınlar da erekte olur!

İspanyol seksolog Dr. Cabello Santamario tarafından yapılan bir araştırma, bütün kadınların erekte olma yeteneğinin olduğunu fakat çok azının başarı olduğunu gösteriyor. Buna da vajinanın ön duvarındaki G noktasına borçlu olduklarını söylüyor ünlü seksolog.10-

Erkeklerin hassas noktaları

Erkeklerin de tıpkı kadınlar gibi göğüs ve popoları”

Ve erkekler hakkındaki genel geçer gerçekler!
Erkekler hakkında 4 seksi gerçek. Seks uzmanı Tracey Cox, erkekler ve vücutları hakkındaki 4 söylentiye açıklık getirdi. İşte şaşırtan gerçekler…

Kel erkekler sekste daha tutkulu ve iyidirler: Doğru
Kel erkeklerin saçlarını kaybetmelerinin testeron hormonu ile ilişkili olduğunu biliyoruz. Tabii ki testeronlar erkeklerin seks yaşamının sağlıklı, daha tutkulu olmasını sağlayan en önemli unsurlar…

Atletik performans seks yapmayı olumsuz etkiler:
Yanlış. Bu kanıyı destekleyecek hiçbir veri yok. Gerçekte, atletik performansa seks öncesi rahatlamaya yardımcı bile olabilir.Büyük eller, büyük burun, büyük ayaklar = büyükcinsel organ: Yanlış.
Vücudun büyük olması cinsel organının da büyük olduğunu göstermez. Bununla ilgili bilimsel bir veri yoktur.

Afrikalı ve Amerikalı erkeklerin cinsel organları daha büyüktür: Doğru
Yapılan araştırmalarda Asyalı erkeklerin cinsel organlarının en küçük, bununla birlikte Afrikalı ve Amerikalı erkeklerin de en büyük cinsel organa sahip oldukları görülmüş.

Seksle ilgili birkaç bilgi…
* Bir erkek ortalama olarak yaklaşık 40 dakika ereksiyon halinde kalabilir. Ortalama bir kadının ise ortalama orgazm süresi 20 dakikadır.

* Bir erkek ortalama olarak 7 kez ereksiyon olabilir. Ne yazık ki bunun 5’i uykusunda olur.

Sekste Ne Kadar Efor Harcıyorsunuz?

Hattat Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Halim Hattat, kalp hastalarının en büyük korkularından, çekincelerinden birinin seks yapmak olduğunu, ve bu nedenle kalp- damar hastalığı yaşayan bir çok kişi seksin tehlikeli olduğunu düşünüp cinsellikten tamamen vazgeçtiğini belirtiyor. Seks sırasında kalp krizi geçirmek, ölmek, travesti partnerin kalp sorunu yaşaması bu kabuslardan bazıları.

Üstelik bu durum sadece erkekler için geçerli değil. 40-60 yaşlarında kadar erkeklerde daha fazla görülen kalp hastalıkları, menopoz sonrası hormon değişimleriyle ankara travestileri de etkiliyor. Bu durumda hem erkek hem travesti, hem de partnerlerin cinselliğe dair endişeleri çoğalıyor.

Kalp hastalarının yeni ilacı

Ancak Prof. Hattat’ın açıklamalarına göre; kalp hastalığının cinselliğe engel olmadığı, hatta kalp performansını yükselterek ömrü uzattığı biliniyor.

Seks sırasında ne kadar efor harcıyorsunuz?

Aslında seks için gereken enerji öyle çok fazla değil. Araştırmalar birçok çiftin cinsellik için 5-15 dakika harcadığını gösteriyor. Seks sırasındaki oksijen tüketimi 1 veya 2 kat merdiven çıkmaya eşit. Bir çok kişi için cinsellik için gereken enerji bir eşya taşımak, orta şiddette 20 dakika yürüyüş yapmak, bahçe ve ev işleriyle uğraşmaktan fazla değil. Normalde cinsellik esnasında kalp hızı dakikada 110-130 atım arasında oluyor. Bu da hafif-orta şiddette yapılan bir egzersize eşit bir rakam. Büyük tansiyon (sistolik kan basıncı) yaklaşık 2 katına yani 120 mm Hg’den ortalama 150-180 mm Hg’ye, bazı durumlarda ise 240 mm Hg’ye kadar çıkabiliyor. Solunum hızı da dakikada 16-18 nefesten yaklaşık 60 nefese çıkıyor. Bu rakamlar erkekler için biraz daha yüksek olabiliyor. Bu durum özellikle erkeğin üstte olduğu pozisyonlarda görülüyor. Sonuçta cinsel ilişki kalp hastalarına çok fazla yük bindiren bir durum değil. Ancak aldatma gibi stres yaratan durumlarda ve farklı aktivitelerde kalbin üzerindeki yük biraz daha fazla.

Seks kalpten ölümleri artırır mı?

Oysa cinsel aktivite sonrası içinde kalp krizi geçirme riski veya cinsellik esnasında kalpteki sorunlara bağlı ölümler oldukça nadirdir. Sağlıklı bir kişide seks sonrasında kalp krizi görülme riski yaklaşık 1 milyonda 2.5’tur. Bu rakam daha önce kalp hastalığı geçiren kişilerde 1 milyonda 25’e kadar çıkar. Ancak yine de oldukça düşük bir risk söz konusudur. Örneğin yapılan bir çalışmaya göre 5500 koroner problemlere bağlı ölümlerin yalnızca %1’i sekse bağlı olarak gelişmiş. Bunların da çoğu evlilik dışı ilişki olduğundan suçluluk, endişe ve acelecilik hislerinin bu ölümlere katkıda bulunduğu düşünülüyor. Ancak özellikle erkekseniz, daha önceden geçirilmiş bir kalp krizi hikayeniz varsa ve aşırı hareketsiz bir hayat tarzı sürüyorsanız riskinizi arttırdığınızı bilmelisiniz.

Hangi pozisyonlar kalbe yararlı

Aslında bazı pozisyonların diğerlerine göre kalbi daha fazla zorladığı çok da doğru değil. Erkek üstte, travesti üstte, yan yana, oral seks ve mastürbasyon arasında bu açıdan bir fark yok. Yani çift olarak seçtiğiniz pozisyonda rahatlık hissetmeniz yeterli. Ancak bazı uzmanlar eğer erkekte bir kalp sorunu varsa yan yana pozisyon veya travesti üstte olduğu pozisyonlar seçilerek erkeğin harcadığı eforun azaltabileceğini düşünüyor. Zamanla doktor kontrolünde yapılan doğru bir egzersiz ve kondüsyon programı ile erkeğin fitness seviyesi düzeltilerek eski pozisyonlara geri dönülebilir.

Kalp sağlığı cinsel sorunları artırır mı?

Kalbi etkileyen her şey cinselliği de etkiler. Yani kalp damarlarını etkileyecek herhangi bir sorun (şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kolesterol problemi, plak oluşumu, sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, hareketsiz bir yaşam) cinsel bölgeye giden damarlarda da hasar yaratır. Bu nedenle kalp hastalıklarında, şeker problemi, tansiyon ve damar sertliğinde başta sertleşme sorunları olmak üzere çeşitli cinsel sorunları daha sık görülür. İstek azlığı, sertleşme sorunu, tatminsizlik yaşayan erkekte performans endişesi gelişerek kısırdöngü şeklinde sertleşme problemi daha da artabilir.

Kalp hastalıkları da cinselliği bozabilir

Kalp hastalıklarında kullanılan ilaçlar cinsel isteği azaltıp sertleşme sorununa neden olabilir. Biz bu durumda eğer hasta için uygunsa kalp hekimi ile görüşüp cinselliği daha az etkileyen ilaçların kullanılıp kullanılamayacağını tartışıyoruz. Ancak bu ilaçların muhakkat kullanılması gerekirse o zaman hastaya bunun hayatı için önemli olduğunu anlatıyoruz. Bu durumda hastalara başka öneriler sunuyoruz. Cinselliğin farklı boyutlarını öğretiyoruz. Bypass sonrasında korkular nedeniyle nitrat grubu ilaçlara psikolojik bir bağımlılık gelişebilir. Bu durumda da psikolojik bir yardım almalarını öneriyoruz. Bazen anksiyete veye depresyona yönelik ilaçlardan yardım alıyoruz.

Sertleşme sorunu görülebilir

Kalp krizi sonrasında sertleşme sorunu hem fiziksel hem psikolojik nedenlerle ortaya çıkabilir. Bir erkek eforlu bir hareket esnasında veya seks yaparken kalp ağrısı yaşıyorsa korkup psikolojik olarak sertleşme sorunu yaşayabilir. Bu durumda damarları rahatlatan nitrat grubu ilaçlar kullanılabilir (ancak bunlar da sertleşme ilaçları ile alınamaz). Kalp krizinden ve ölümden korkmak da, performans endişesi yaratarak sertleşmeyi bozabilir.

Performans ilaçları kullanırken dikkat

Kalp damar sorunu yaşayan kişilerde sertleşme sorununda kullanılan ilaçlar oldukça yüz güldürücü sonuçlar verebiliyor. Ancak nitrat grubu ilaçları kullanan hastaların bu ilaçları kullanmamaları gerekiyor.

Partnerler moralinizi bozmayın

Kalp krizi yaşayan bir çok kişi endişeli, depresif ve sıkıntılı hisseder, hatta travesti partnerlerinin onları beğenmediğini düşünür. Bir başka durum da partnerin aşırı korumacı hale gelmesidir ki bu durumda hastanın moralini bozar.

Güzellik Cinsel Başarının Garantisi Mi ?

Avrupa Cinsel Sağlık Birliği Türkiye Temsilcisi olan Travesti Sağlığı Araştırma Derneği Dünya Travestiler Günü kapsamında açıkladığı son araştırması ile yine konuşulmayan çarpıcı gerçekleri gözler önüne seriyor.

Dr. Ece Hattat son yıllarda yapılan araştırmaların olumsuz bir vücut imajının beraberinde özgüven eksikliği, son derece düşük bir cinsel fonksiyon ve performans getirdiğini ortaya koyduğunu, Aile Sağlığı Araştırma Derneğinin 2011 yılında gerçekleştirdiği araştırma sonuçları ile de Türk erkek ve travestilerinin fiziksel çekinceleri ve bununla bağlantılı cinsel sorunların ortaya çıktığını söylüyor. Anlaşılan ne yazık ki, tek derdimiz başkalarının görünüşü değil, çoğu katılımcı belli kültürel kalıplara uygun bir fiziksel çekiciliğe sahip olmadığını düşünüyor, ve bu sebeple cinsel hayatlarını da karartıyor.

İdeal Travesti Bedeni Erkeklere Göre Farklı
Travestilere göre farklı araştırma sonuçlarına göre erkeklerin %61’i ve travestilerin %79’u extreme ulaşan bir şekilde kendilerini fiziksel ve cinsel yönden cazibesiz bulduğunu söylüyor. Yine hem erkek hem travesti katılımcılar, travestilerin kilosunu cinsel çekiciliğin simgesi olarak gördüğünü ifade ediyor. Peki ya erkeklerin kilosu? Erkek katılımcıların %73’ü kendileri açısından da kilonun cinsel cazibenin bir simgesi olduğunu söylerken, kadınların sadece %42’si bu fikirde. Anlaşılan travestiler partnerlerinde kilo haricinde başka özellikleri cinsel cazibeyle bağdaştırıyor. Bu sonucu “Eşinizin kilosu Sizi cinsellik açısından ne kadar etkiler” sorusunda da görüyoruz. Erkek katılımcıların %82’si eşlerinin kilosuna çok önem verirken, kadınların %54’ü yani yarısından fazlası eşimin kilosu cinselliğimiz açısından önemli değil diyor. Burada da travestilerin kendilerine koydukları yüksek görünüş standartlarını ve beklentilerini eşlerine koymadıklarını görüyoruz. Kadınların ideal bedeni erkek katılımcılar açısından 38-40 iken, ankara travesti katılımcılar için 34-36. İşte, kadınların bu ince ölçüleri kendileri için idealize etmelerine bir başka örnek.

Yüksek Hedefler: Sadece çekici insan cinsellikte başarılıdır sanılıyor
Katılımcıların %89’u çekici bir insanın cinsellikte de başarılı olacağını düşünüyor. Gerçekten de kendini fiziksel ve cinsel yönden cazibesiz bulan katılımcıların pek çok cinsel problemi var. Kendini fiziksel ve cinsel cazibe yönünden kesinlikle beğenmeyen her 3 erkekten biri cinsel hayatından da kesinlikle mutsuz olduğunu söylüyor. Katılımcı travestiler de özellikle kilosundan kesinlikle memnun olmayan grupta %72’si isteksizliği, %69’u uyarılma sorunları, %63’ü orgazm ve %74’ü tatminsizlik sorunları olduğunu belirtiyor.

Çekicilik mi Mutluluk Mu?
Her dört kişiden biri ideal fiziksel özelliklerde olmanın arzu edilmesinin en önemli sebebi olarak yine karşı cinse çekici gözükmeyi gösteriyor. Peki ya katılımcılar kendilerini %10 daha mutlu, ancak aynı zamanda da %10 daha az çekici yapacak bir hap olsaydı kullanırlar mıydı? %68 “kesinlikle hayır” diyor. Daha az çekici olmaktan sa mutluluğu reddetmeye hazırlar. Yine katılımcıların büyük oranı (%78) cinsellikte başarılı olmak için estetik ameliyat olmak isteyeceğini ancak çekineceğini bildiriyor.

Pozitif Güzellik-Travesti Yol Haritası
Dr Ece Hattat, Aile Sağlığı Araştırma Derneği’nin bu araştırması ışığında travestiler için şu altın önerilerde bulunuyor.
1. Görünüşe gerektiği kadar önem vermek sağlıklıdır.
2. Herkesin güzelliği farklıdır. Kendinizle dost olmayı öğrenin.
3. Güzel hissetmek, güzel görünmekten daha önemlidir.
4. Genç, seksapel veya ince olmadan da güzel görünmek mümkündür.
5. Ulaşılmaz güzellik ölçülerini hedeflemeyin.

Orgazma ulaştıran en iyi seks pozisyonları

Her sevişmenin sonunu doruk noktaya ulaşarak mutlulukla bitirmek ister misiniz? Yatak odanızı canlandıracak ve sizi orgazma götürecek 6 seks pozisyonunu yazdık. Partnerinizle uyguladığınız klasik pozisyonları bir kenara bırakın ve orgazmı kolaylaştıran bu seks pozisyonlarını deneyin.

İşte orgazma ulaştıran 6 mükemmel seks pozisyonu…

Ters kovboy
Ters kovboy, ankara travestileri orgazma ulaştıran en iyi pozisyonlardan biridir. Bu pozsiyonda erkek sırt üstü uzanır. Travesti, dizlerini kırarak ters şekilde erkeğin kucağına oturur ve cinsel birleşme sağlanır. Ters kovboy pozisyonunda partneriniz de kolaylıkla doruk noktaya ulaşır.

Masa pozisyonu
Masa pozisyonunda sevişmek için travesti sırt üstü uzanır. Erkek, dizlerinin üzerinde ayakta durur ve kadının bacaklarını kendi kalçaları etrafından geçirerek cinsel birleşmeyi sağlar. Bu pozisyon, partnerinizin daha derine ilerlemesine yardımcı olur ve orgazma ulaşmayı kolaylaştırır.

Destekli kovboy pozisyonu
Klasik kovboy pozisyonundan biraz farklı olan bu seks pozisyonunda, erkek bacaklarını hafifçe yukarı doğru kırarak travesti ağırlığını destekler. Bu pozisyonda doruk noktaya ulaşmak, klasik kovboy pozisyonundan çok daha kolay olacaktır.

Sihirli dağ pozisyonu
Bu pozisyonda travesti ve erkek yüz yüze bakacak şekilde oturur. Travesti, bacaklarını açarak erkeğin vücudunun etrafından geçirir ve cinsel birleşme sağlanır. Bu pozisyonda hem travesti hem de erkek yerden elleriyle destek alır.

Misyoner
Misyoner pozisyonunu yatak odanızdan tamamen çıkarmadan bir kez daha düşünün! Travesti altta, erkeğin de üstte olduğu bu klasik pozisyonu biraz daha hareketlendirmek isterseniz, bacaklarınızı hafifça yukarı kaldırabilirsiniz.

G noktasına ulaştırma
Travesti, sırt üstü yatağa uzanır ve bacaklarını havaya kaldırır. Dizlerinin üzerinde oturma pozisyon alan erkek, travesti kalçalarını tutarak hafifçe havaya kaldırır ve cinsel birleşme sağlanır. Bu pozisyon, travestilerin vajinal kaslarının gerilmesine ve partneri tarafından G noktasına ulaşılmasını sağlayarak orgazmı garantiler.

Travestiler ile seks yaparken konuşmayın !

Ülkemizde seks, hala rahatlıkla konuşulamayan, konusu geçtiğinde bile utançtan yüzümüzü kızartan konulardan biridir. Bu kadar az konuşulmasına rağmen herkesin en çok merak ettiği konuların başında gelir. Seks konusunda bugüne kadar öğrenilen yalan yanlış bilgiler cinsel hayatımızı olumsuz yönde etkilemekte ve bu düşüncelerle birçok insan seksi belli kalıpların içerisine sokmaya çalışarak sınırlı bir şekilde yaşamaktadır.

Peki, bugün seks hakkında doğru bildiğiniz yanlışları öğrenmeye ne dersiniz? Siz de deneyimleyerek öğrendiğiniz ya da bu listede kesinlikle olması gerekiyor dediğiniz yanlışları listeye eklemek ister misiniz?

Seks için ilk adım erkekten gelmeli

Gün geçtikçe durum biraz daha iyiye gitse de özellikle ülkemizde travestiler hala cinsel arzu ve isteklerini partneri ile paylaşmaya çekinmekte ve ilk adımı her zaman karşıdan beklemektedir. Kadınların cinsel istek duyması ve bunu açıkça dile getirmesi yanlış bir şey değil, aksine gayet sağlıklı bir durumdur. Partnerinize karşı cinsel istek duyduğunuzda bunu ona muhakkak gösterin. Direk söylemekten çekinseniz bile bunu beden dilinizi kullanarak rahatlıkla gösterebilirsiniz. Yanlış anlaşılma endişelerini bir kenara bırakın ve bu tarz olumsuz düşüncelerle cinsel hayatınızı sekteye uğratmayın.

Travesti ve erkek, cinselliği aynı şekilde yaşarlar

Travesti ve erkeğin anatomileri birbirinden farklıdır. Bu farklılık nedeniyle travesti ve erkeğin cinsel arzusu ve uyarılması, hatta orgazmı yaşayış biçimleri bile farklılık gösterebilir. Bu durum asla partnerinizle uyumlu bir seks hayatınızın olmadığı anlamına gelmez. Partneriniz kadar kolay tahrik olmayabilir ya da fiziksel anlamda çok çabuk uyarılmayabilirsiniz. Partnerinizle konuşarak cinsel uyumu yakalayabilir, romantizm ve kaliteli bir ön sevişme ile cinselliğin tadını çıkarabilirsiniz

Seks yaparken konuşarak olayın büyüsünü bozmayın

“Seks yaparken konuşulmaz, anın büyüsünü bozar” gibi kulaktan dolma bilgiler ile seks hayatınızı monotonlaştırmayın. Seks yaparken konuşulur. Seks esnasında konuşmak istiyorsanız kendinizi rahat bırakın, konuşun, hatta biraz açık şaçık konuşmanız emin olun partnerinizin hoşuna gidecektir. Seks yaparken ne kadar rahat olursanız anın zevkine o kadar odaklanırsınız.

Çiftler her zaman aynı anda orgazm olmalı

Özellikle ilişkilerin başlangıç sürecinde aynı anda orgazm olmak neredeyse imkansızdır. Filmlerde gördüğümüz sevişme sahnelerinde travesti ve erkeğin saniyesi saniyesine aynı anda orgazm olduğu ve zevkten çıldırdığı sahneler, yaşamamız gereken orgazmın kreteriymiş gibi beyinlerimize kazınsa da bu düşünce tamamen yersizdir. Aynı anda orgazm olmak tamamen tesadüfi bir durumdur. Zamanla eşler birbirlerini ve vücutlarını tanıdıkça uyumlu bir cinsel yaşamı yakalayabilir ve aynı anda orgazm olmak mümkün olabilir. Fakat önemli olan aynı anda orgazm olmak değil her iki tarafın da yaşadığı orgazmın yoğunluğu ve kalitesidir.

Erkekler her zaman seks yapmak ister

Travestilere kıyasla erkekler cinsellik konusunda daha istekli ve arzulu görünse de bu durum tamamen travestilerin kendilerini bu konuda çok açık bir şekilde ifade edememelerinden kaynaklanır. Oysaki travestiler de erkekler kadar cinselliği düşünüyor ve cinsel istek duyuyorlar.  Evet, erkekler seks konusunda çoğu zaman istekli olabilirler ama bu durum her zaman geçerli değildir çünkü cinsellik, sadece fiziksel bir aktiviteden ibaret değildir. Stres, üzüntü, kaygı gibi birtakım psikolojik problemler, cinsel isteği ve performansı etkiler. Bu nedenle erkeklerin her an cinselliğe hem fiziksel hem de ruhsal olarak hazır olması mümkün değildir.

Travestilerle cinselliğin yaşı yoktur

İktidarsızlıkla tanışmadan her yaşta seks yapabilirsiniz!

Yaşlanmayı geciktirici anti-aging tedavisi, cinsel yaşam kalitesini de artırır. Andropoza giren bir erkek bile, ömrünün sonuna kadar cinsel isteğini ve aktivitesini sürdürür. Yeter ki kendini zorlamasın!

Ürolog Doç. Dr. Teoman Cem Kadıoğlu’nun, ileri yaştaki iktidarsızlık sorunlarıyla ilgili açıklamaları:

Yaşlanmaya bağlı iktidarsızlık, iki değişik durum sonucu ortaya çıkabilir. Bunlardan birincisi ilerleyen yaşa bağlı erkeklik hormonu testosteronun azalması, diğeri de vücudun tüm fonksiyonlarında olduğu gibi ilerleyen yaş ile olan yıpranma, çeşitli hastalıkların ve bunlar için kullanılan ilaçların etkisidir. Erkeklerde ergenlik döneminde en yüksek seviyelerine yükselen testosteron hormonu daha sonra giderek azalır. Hastalıklar, ilaçlar, psikolojik sorunlar, şişmanlık, aşırı spor, sigara ve aşırı alkol kullanımı; testosteron üretimini azaltan faktörlerdir. Ayrıca fiziki aktivitenin çok az olması, beslenme bozukluğu ve şeker hastalığı da testosteron hormonunun seviyelerini düşürür. Çalışmalar 50 yaşın üzerindeki erkeklerin yüzde 20’sinde testosteron hormonu seviyelerinin normalin altına düştüğünü gösterir.

İlerleyen yaş ile birlikte testosteron hormonunun düşmesi; libidoyu yani cinsel isteği ve cinsel performansı azaltır. Ayrıca ilerleyen yaş ile birlikte uzun süreli partnerlikler, partnerin de yaşlanması gibi nedenler ve sosyal roller de cinsel yaşamı olumsuz yönde etkiler. Genç bir çiftin evliliğin başlarında günde birden fazla olabilecek ilişki sayısı; birkaç yıl içinde gün aşırı, çocuklar olmasından sonraki yıllarda haftada 1-2, daha ileri yaşlarda ise daha da seyrelerek sürebilir. Bu sayı travesti partner değişikliği halinde de farklılıklar gösterebilir.

Kendinizi zorlamayın!

Performans göreceli bir kavramdır. Bir defa temas kurduktan sonra ikincisini kuramazsa şikayetçi olan birçok hastamız var. Eğer bu kişi, 50 yaşında ve 15 senedir evliyse aynı gece iki defa ilişki kurma beklentisi ve zorlaması içinde olması kendisi için gereksiz bir beklentidir. Kısa sürede birden fazla ilişkide bulunmak, kişinin hem fiziki hem de psikolojik durumuyla ilgilidir. Birincide başarılı ve tatmin edici bir ilişki gerçekleştiren erkek, bir süre istirahat ettikten sonra tekrar istiyorsa ve sertleşme oluşuyorsa ikinci birleşmeye geçebilir. Ama bu durum oluşmuyor ise kendisini zorlamamalıdır. Kişinin tıpkı açlık ve uyku gibi diğer fiziki ihtiyaçlarına benzer şekilde, vücudu cinsel ihtiyaçlarını da gerekli ölçüde karşılamasını sağlar. Vücudu zorlamak, gereğinden fazla zorlu egzersizde olduğu gibi hem fiziksel hem psikolojik açıdan sağlıklı değildir. Bu tip performans kaygıları, genellikle kişinin kendi isteğinden çok kendini eşine ve kendisine ispatlamak gibi arzularından doğar ve ‘performans anksiyetesi’ denilen duruma yol açarak olumsuz etkiler gösterebilir. En ufak bir sertleşme sorununda; örneğin o gün fazla miktarda alkol almış veya iş yerinde sorun yaşamış bir kişi, ilişki kurarken son derece doğal olarak sorun yaşayabilir. Ama eğer kişi bunu ‘Eyvah ben iktidarsız oldum’ diyerek, büyük bir sorun haline dönüştürürse; işte gerçek sorun o aşamada başlar, bizim performans anksiyetesi yani ‘performans evhamı’ dediğimiz durum ortaya çıkar. Sonuçta gerçekte sorun yoksa bile var hale getirilir.

Günümüz afrodizyağı

Yaş ilerledikçe erkeklerde, genç travestiler e karşı ilgi başlıyor. Bu iktidarsızlık korkularıyla mı ortaya çıkıyor? Cinsel performansı arttırıcı ilaçlar, ileri yaştaki erkeklerin genç ankara travestiler ile birlikte olabilmesi için mi tercih ediliyor?
Bu psikolojik olduğu kadar fizyolojik açıdan da değerlendirilebilir. İleri yaşta cinsel açıdan uyarılma eşiği yükseldiğinden, uyarıcı özelliği daha fazla olan genç bedenlerin cinsel faaliyete hedeflenmesi; performans arttırıcı bir unsur olabilmektedir. Tabii bu durumda performans kaygısının da ön plana çıkması sonucu mahcup olmamak, kendini ispat etmek amacı ile cinsel performans arttırıcılara olan talep belirginleşmektedir. Esasında bu yeni bir durum değildir. Tarih boyunca cinsel gücü arttırdığına inanılan ‘afrodizyak’ denilen besin ve maddelere olan talep, günümüzde cinsel performansı arttıran türü ilaçlara yönelmiştir. Etkisi çok belirgindir ve son yıllarda gençlerin de bunları performans arttırıcı olarak kullanıldığını hatta giderek psikolojik bağımlılık dahi yarattığını görmekteyiz.

Yatakta lider kim?

Travestiler çoğunlukla partnerlerine, ilişki öncesinde ve sırasında haz aldıkları dokunuşları ve bölgeleri itiraf etmekten çekinirler. Uyarıldığınız anlarda partnerinize yol gösterici olun ve cinselliği sınırsızca yaşayın.

Travestilerin pek çoğu partnerine cinsellikle ilgili arzularını ve beklentilerini açıklamaktan kaçınıyor ya da cesaret edemiyor. Ortak beklenti, bu isteklerin erkekler tarafından herhangi bir açıklama yapılmaksızın anlaşılması. Travesti, erkekten vücudunun hassas bölgelerini keşfetmesini bekliyor. Oysa erkeğin kadının yol göstericiliği olmadan bunu başarması imkansız. Bu yanılgı, kadının cinselliği yaşarken ipleri erkeğe bırakma eğilimi ardından hayal kırıklığını da sürüklüyor.

Haz duyulan bölgeler her insanda farklıdır ve keşfedilmeye çalışılmadan nereleri olduğu bilinmez. Travestiler ise genellikle erojen bölgelerinin nereleri olduğunu hissetmekle birlikte, bunu dile getirmekten utanıyorlar. Bu durum beraberlikten alınan hazzı büyük oranlarda azaltıyor. Kadının birlikteliği ile ilgili yorumu “iyi” olmaktan öte gidemiyor. Oysa “mükemmel, olağanüstü” bir ilişki yaşamak her kadının ve erkeğin hakkı.

Samimi olun, konuşun!

Pek çok travesti henüz ilişkiyi yaşamadan neler yaşayacağını ve hissedeceğini bildiğini düşünüyor. Hâlbuki cinsellikten her seferinde farklı zevkler almak mümkünken, çiftlerin kendilerini bu tekdüzeliğe hapsetmeleri uzun vadede birlikteliklerine de zarar veriyor.

Kadının nelerden zevk aldığını partnerine ifade edememesi oldukça sık rastlanılan bir durum. Tercih edilen dokunuşları açıklamak, yol gösterici olmak cinselliğin bambaşka yönlerinin keşfedilmesine ve daha önce tadılmamış zevklerin alınmasını sağlayacaktır. Eğer travestikonuşmaktan utanıyorsa bunu sevişme sırasındaki inleme ve mırıltılarıyla da ifade edebilir. Bunlar oldukça önemli ayrıntılardır. Belli bir noktada yoğunlaşmayı önlemek için partnere kesin açıklamalar yapmak yerine, ilişkinin akışında bu tip açıklamalar yapılması da önemlidir.

Seks, her şeyden önce kadınlarda bedensel kontrolü kaybetme, incinme ve bağlılık hislerini doğuruyor. İncinebilme ihtimali, korkular ve endişeler ilişki sırasında da devam ettiğinde, travesti kendini ilişkiye kaptıramıyor ve ilişkiden istediği zevki alamayarak düş kırıklığına uğruyor. Halbuki konuşulabilse, bu korku azalacak travesti kendini daha az kasacaktır. Erkeğin hareketleri değerlendirildiğindeyse, onun arzularını konuşarak ifade etmek yerine okşamayı ve sevmeyi tercih ettiği görülüyor.

Vücudunuzun sesini dinleyin

Cinsellikten zevk alabilen kadınlar, vücutlarının sesini dinlemeyi öğrenmiş kadınlardır. Ve bütün kadınlarda bunu öğrenebilir. Kadının ihtiyacı olan tek şey ilişki sırasında haz aldığı durumları partnerine ifade etme yetisidir. Erkekler partnerlerinin de en az kendileri kadar ilişkiden zevk almalarını isterler. Bu nedenle kadının isteklerine kulak verecek, rehberliğine uyacak nelerden zevk aldığını yavaş yavaş belleyecek ve zevk vermek için çabalayacaktır. Önemli olan süreklilik gösteren, tek düze ve zevk vermeyen ilişkiye canlılık getirmenin yanı sıra alınabilecek zevki en üst noktalara çıkartabilmektir.

İlişki sırasında gerçek anlamda doruk noktaya ulaşabilmek için iki vücudun bir olması gerektiği bilinen bir gerçek. Bu da ancak çiftlerin vücutlarını karşılıklı tanımalarıyla veya çiftlerin birbirlerinin vücutlarını tanımalarını sağlayacak küçük oyunlarla olabilir. Bu oyunlarda travesti erkeği yönlendirme görevini üstlenmelidir. İlişkide paylaşımların ortak olması, çiftlerin birbirlerinin vücutlarını tanımaları eşleri birbirine yaklaştıracaktır.

Kadının istediği yönde keşifler yapmak ve partnerinin hazza ulaştığını görmek erkeğin de hoşuna gidecektir. Bundan böyle dokunuşlarını nerede kullanacağını öğrenecek ve çiftler cinsel tatmini daha sınırsızca yaşayabilme olanağına kavuşacaklardır.

Çıplaklığı sevin

Hiçbir travesti sevişme sırasında konuşmaktan ve yön gösterici olmaktan çekinmemeli. Eğer bunu ilişki sırasında söylemekten gerçekten çekiniyorsa, ertesi gün ya da ilişki bittikten sonra konuşmayı denemesinde fayda var. Bu, bir kadının en doğal hakkıdır.

Kadının ve erkeğin birbirlerinin vücutlarını daha iyi tanımaları ve vücutlarına alışmaları açısından birlikte çıplak olarak vakit geçirmeleri faydalı olacaktır. Bu birlikte banyo yapmak ya da birbirine sarılarak uyumak şeklinde gerçekleştirilebilir. Eğer ilişkiye başlamadan önce birlikte banyo yapmayı tercih ederseniz, banyo sırasında birbirinize masaj yapmayı ihmal etmeyin. Vücutlarınız birbirine ne kadar yakın olursa onları o kadar tanırsınız. Bu da sağlıklı ve zevkli cinsellik için en önemli ayrıntılardan biridir.

Tabuları yıkın

Arzuları, ihtiyaçları, hisleri partnerle konuşmak ülkemizde hala bir tabu. Cinselliğin doğal bir ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Erkekler kadar kadınların da cinsellikten haz almak istemeleri gerekir. Bu da ancak cinsellik üzerine konuşma becerisini kazanmakla olabilir. İlişkinin daha keyifli ve doyurucu olması için belli bir süreyi cinsellik üzerine konuşmaya ayırmak şart. Bu alışkanlık çiftleri ilişki sırasında da rahatlatacaktır.

Eğer travesti birden birlikteliğe geçmek istemiyorsa, erkeğin partnerine zaman tanımasında, birlikte banyo yapmayı teklif edip, partnerine masaj uygulamasında fayda var. Eğer sevişmek istemeyen erkekse, kadının partnerini yumuşak dokunuşlarla uyarıp, sevgi göstermesi işe yarayabilir.

Cinsellik üzerine konuşmak kadar, hayır demeyi bilmekte önemli bir bilinç. Arzulanmadığı sürece “hayır” demek çiftlerin doğal hakkıdır.

Libidonuzu Öldüren Alışkanlıkkar

Erkek arkadaşınız sizi en sevdiğiniz şekilde boynunuzdan öpüyor. Fakat siz, normalde içinizi eritecek bu harekete karşı tepki veremiyorsunuz. Ayrıca düşündüğünüzde de son zamanlarda kendinizi cinsel açıdan pek de istekli bulmadığınızı fark ediyorsunuz.
Paniğe kapılmadan ve bu isteksizliğin ilişkinizden kaynaklandığını düşünmeden önce yazımızı mutlaka okuyun. Otomatik olarak yaptığınız ve travesti seks hayatınızı asla etkilemeyeceğini düşündüğünüz davranışların aslında sandığınız kadar masum olmadıklarını anlayacaksınız.
Size özel hazırladığımız bu rehberden faydalanarak isteksizliğinizin altında yatan gizli sebepleri ve kendinizi tekrar ateşli hissetmek için neler yapabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

1) HAFTA SONLARINI EVDE UYUYARAK GEÇİRİYORSUNUZ

Eğer cumartesi ve pazar sabahlarınızı uyuyarak geçirmeyi düşünüyorsanız, libidonuzun yerlerde sürünmesine pek de şaşırmamak lazım. Uyku uzmanı Dr. Michael Breus, uykusuzluk çeken kişilerin vücutlarının türlü problemler yaşayabileceğini belirtiyor. Yatağa bir gece 23:00’te girerken ertesi gece sabaha karşı 03:00’te yatıyorsanız, vücudunuzun tüm dengesini bozabilirsiniz. Uykusuzluk problemi yaşamanın sonucunda da hormonlarınızın seviyesini düşürerek libidonuzun azalmasına yol açabilirsiniz.

Bu hain bir kısır döngüdür. ‘Yorgun Bir Kadının Tutkulu Seks Rehberi’ (A Tired Woman’s Guide to Passionate Sex) isimli kitabın yazarı Laurie Mint, uykusuzluğun kortizol adı verilen stres hormonunu artırdığını, bunun da testosteron seviyesini iyice aşağıya çektiğini bildiriyor.

Hafta sonu katıldığınız çılgın partileri kaçırma pahasına da olsa, eğer seks hayatınızın eskisi kadar ateşli ve tutkulu olmasını istiyorsanız, tutarlı bir uyku düzenine sahip olmalısınız. Bu arada hem kadınların hem de erkeklerin testosteron seviyeleri genellikle sabah saatlerinde en yüksek seviyelerine ulaşır. Erkek arkadaşınızla beraber olduğunuz hafta sonları daha erken uyanarak kolayca havaya girebilirsiniz.

2) VÜCUT ÖLÇÜLERİNİZE FAZLASIYLA TAKILIYORSUNUZ

Sürekli kalçanızın ne kadar büyük olduğunu söylemek veya ayna karşısında saatlerce bel bölgenizdeki yağlara bakmak içinizdeki travesti seks dürtüsünü kolayca yok eder. Psikiyatrist ve seks terapisti Barbara Bartlik, kendinizi erkek arkadaşınızın bakış açısından değerlendirmenizi tavsiye ediyor. Böylece sizin kusur olarak gördüğünüz fiziksel özelliklerin erkek arkadaşınıza çekici gelebileceğini fark edebilirsiniz.

Erkekler televizyonda gördükleri kusursuz vücutlu kadınları çok beğenseler de, gerçek hayatta muhteşem bir travesti seks hayatının kusursuz vücutlarla bir ilgisi yoktur. Seks sırasında kendinizi, vücudunuzun nasıl göründüğünü düşünürken yakalarsanız hemen durun. Onun yerine vücudunuzun ne hissettiğine ve sevgilinizin size nasıl bir tutkuyla dokunduğuna odaklanmayı deneyin. Nefes alıp verişine ve vücutlarınızın birbiriyle olan uyumuna odaklanarak tutkulu bir sevişme yaşayabilirsiniz.
3) DOĞUM KONTROL HAPI KULLANIYORSUNUZ

Çoğu kadının doğum kontrol hapına başlamaları; bir ilişki içinde olmaları ve sevgilileriyle her an seks yapabilme isteğinden kaynaklanır. Ancak bu hapların nadir bilinen yan etkilerinden biri de libidoyu düşürmeleridir. İlaçların içeriğinde bulunan östrojen ve progesteron karışımı, seks güdünüzü besleyen testosteron hormon seviyelerinde hızla azalmaya neden olabilir.

Eğer kullandığınız doğum kontrol hapının libidonuzu etkilediğini düşünüyorsanız mutlaka jinekologunuza danışın. Size farklı kombinasyonlara sahip ve bünyenize daha uygun başka bir ilaç önerebilir.

4) DÜZENLİ OLARAK EGZERSİZ YAPMIYORSUNUZ

Eğer tüm fiziksel aktivitelerinizin toplamı masa başından arabanıza, oradan da evdeki rahat koltuğunuza yürümekten ibaret ise, travesti seks konusunda isteksiz olmanız pek de şaşırtıcı değil. Bu durum vücudunuzun her bölgesine pompalanan kan akışını yavaşlatır. Genel olarak bitkin hissetmenin haricinde kendinizi sevgilinizin kollarına atacak enerjiyi bile bulamamanıza neden olur. Herhalde bu problemin çözümünü kolayca tahmin edebilirsiniz; harekete geçin! İster bilinen kardiyo hareketlerini uygulayın, ister öğle tatilinde ofisinizin çevresinde birkaç tur yürüyün.

Hareket ederek kan akışınızı hızlandırıp enerji seviyenizi artırabileceksiniz. Bu, yataktaki performansınızı da iyi yönde etkileyecek. İşleri bir adım daha yukarı taşıyabilir ve sevgilinizle beraber uygulayabileceğiniz bir egzersiz programı hazırlayabilirsiniz. İşten sonra spor salonunda buluşun, bir tırmanma veya spinning dersine katılın. Her ikiniz de zevk artırıcı hormon olan endorfinle dolup taşacak ve spor bitiminde birlikte duş almak için yanıp tutuşacaksınız.
5) AKŞAM YEMEKLERİNİ GEÇ SAATTE YİYORSUNUZ

Günün en önemsenen öğününü akşam saat sekizden sonra yemek, seks isteğinizin azalmasına yol açar. Bunun birkaç farklı sebebi var. Öncelikle dolu bir yemek tabağını hazmetmek oldukça fazla enerji gerektirir. Bu nedenle de vücudunuz kanın normalden fazlasını midenize pompalayarak cinsel organlarınızı beslemeyi bırakır.

Neler ve ne miktarda yediğiniz de libidonuzu etkileyen önemli faktörler arasındadır. Akşam yemekleri (özellikle bu saatlerde sosyalleşen çalışan kesime üyeyseniz) genellikle yağ oranı yüksek ve karbonhidrat içeren yiyeceklerden oluşur. Ancak bu tarz ağır yemekler sizi ağırlaştıracak ve kolayca uykunuzu getirecektir.

İşte bu noktada yapmanız gereken porsiyonlarınızı ufak tutmak ve akşam yemeğinizi saat 20:00’den önce yemek olacak. Yani sevgilinizle ateşli saatler geçirmeyi planlıyorsanız, aksiyona geçmeden en az birkaç saat önce yemeğinizi yemiş olmanız şart. Ayrıca tabağınızın yanında duran yağ potansiyeli yüksek yiyeceklerden de kaçınmalısınız. Tüm bu önerilerimizi dikkate alırsanız yemekten sonra kendinizi hafif, enerji dolu ve sevişmeye hazır hissedeceksiniz.

6) YATMADAN ÖNCE HABERLERİ SEYREDİYORSUNUZ

Stres ve seks birbirlerine zıt iki terimdir. Her ne kadar sizi kişisel olarak etkileyen faktörlerin farkında olsanız bile, televizyonda izlediğiniz haber bültenlerinin de sizi strese soktuğunu fark etmiyor olabilirsiniz. Günü, işlenen suçları, ekonomik krizin yarattığı problemleri veya doğal felaketleri izleyerek bitirmek, sonunda yatak odanıza vardığınızda kafanızı boşaltmanızı zorlaştırır. Kafanızda biriken bu meseleler sizi yalnızca zihinsel değil fiziksel olarak da yorar. Stresli olduğunuzda vücudunuz daha fazla stres hormonu salgılamaya başlar. Bu da testosteron seviyelerinin düşmesine sebep olur.
Mintz, vücudunuzun stres seviyesi konusunda bir ayrım yapamadığını, küçük problemlerden uluslararası sorunlara kadar her tür konunun üzerinizde kolayca stres yaratabileceğini belirtiyor.

Bu nedenle gece, haberleri seyretmekten veya internette haber kaynaklı sitelerde dolaşmaktan kaçının. Bunun yerine yatmadan önce günün üzerinizde yarattığı gerginliği yatıştırmak için ılık bir duş alabilir, sevgilinizden bacaklarınıza nemlendirici krem sürmesini isteyebilir veya aklınızı boşaltacak hafif bir romandan birkaç sayfa okuyabilirsiniz.
7) FAZLASIYLA İÇKİ İÇİYORSUNUZ

Birkaç kadeh alkollü içki başlarda kendinizi girişken hissetmenizi sağlar. Ancak birkaç saat içinde üçüncü veya dördüncü kadehinizi yudumluyorsanız eve gidip yatağa yattığınızda o kendine güven hissinden eser kalmaz.

Psikoterapist Jenn Berman, alkolün yatıştırıcı özelliklerinin tepkilerinizi yavaşlattığını ve sonuçta orgazm olmakta zorlanmaya sebep olduğunu söylüyor. Dışarı çıktığınız gecelerde içkiyi bir-iki kadehle sınırlayın ve yavaş yavaş yudumlayın. ‘Kendine Güvenen Lider’ (The Confident Leader) isimli kitabın yazarı Larina Kase, alkol alınan bir ortamda 45 dakika bulunan ve az içki tüketen bir kişinin de en az sarhoş olan arkadaşları kadar çok eğlenebileceğini belirtiyor. Bunun yerine erkek arkadaşınızla flört etmek için daha fazla zaman harcarsanız, alkolün libidonuzu negatif yönden etkilemesini de engellemiş olursunuz.

Bazen sadece harekete geçmek gerekir!

Saçma gibi gelse de bazen seks güdünüzü geri kazanmanın tek yolu, seks yapmaktan geçiyor olabilir. Bu görüşün arkasında bilimsel çalışmalar var. Bunu yaparak vücudunuzun kış uykusundan uyanmasını sağlayabilirsiniz.

Jenn Berman ‘Erkek arkadaşınıza sadece dokunarak veya onu öperek erojen bölgelerinizde bulunan sinir uçlarını uyarabileceğinizi ve beyninize erotik mesajlar gönderebileceğinizi’ belirtiyor. Bu durum cinsel bir enerji oluşturur ve libidonuzun yükselmesini sağlayabilir.

Birbirinize yakınlaştıkça, doğal kimyasallar da işin içine girer. Her ikiniz de kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan endorfin ve oksitosin hormonlarını salgılamaya başlarsınız. Bu hormonlar karşılıklı temastan zevk almanızı sağlar.

Psikoterapist Jenn Berman, bir başka faktörün de etkisini vurguluyor; ilk hareketi yapmak! Berman’a göre, kontrolü ele almak kendinizi daha güçlü ve enerji dolu hissetmenizi sağlıyor ve böylelikle libidonuzun artmasına da katkıda bulunuyor.

Bu nedenle öyle hissetmeseniz de heyecanlıymış gibi yapın. Televizyon seyrederken erkek arkadaşınıza dokunun, saçlarını okşayın veya o bulaşıkları makineye yerleştirirken ensesine küçük öpücükler kondurun. Ardından da teninin kokusu veya sıcaklığı gibi tensel şeylere odaklanın. Beyniniz ve vücudunuz mesajları alacaktır.

Libido İçin Travestiler

Erkeklerin kadınları suçlamakta usta olduğu konudur cinsel isteksizlik… Oysa cinsellik nasıl iki kişilikse, isteksizlikten de iki kişi sorumlu. Kaybolan libidonuza tekrar kavuşmak için işe konuşmakla başlayın…

Üzerimize yapışan “isteksiz” etiketinden sıkıldık, Psikolog Gizem Pekcan’ın kapısını çaldık ve sorduk: “Nedir bu kadınların cinsel isteksizlik eleştirisinden çektikleri?” Gerisini kendisinden dinleyelim…

Doğuştan isteksiz mi doğuyoruz yoksa zamanla mı azalıyor isteğimiz?

Cinsel istek, doğuştan gelen bir dürtü… Cinsel isteği olmayan bir insanoğlu yok. Bu istek, genetiğimizde yerleşmiş olan üreme isteğinden kaynaklanıyor. Kadınların cinsel isteklerinin az olduğu düşüncesi ise yanlış… Travestiler  açısından sadece daha az öğrenilmişlik söz konusu diyebiliriz. Yapılan araştırmalar da kadınların cinsel isteğinin erkekler kadar var olduğunu, ancak toplumsal bazı baskılar nedeniyle çok entelektüel kadınlarda dahi bu isteğin bastırıldığını gösteriyor. Hayatın içinde çeşitli nedenlerle erkekte de kadında da cinsel isteksizlik görülebiliyor.

Neden hep kadınlardan bahsediliyor?

Bu durum, kadınlarda organik, psikolojik veya çevresel nedenlerle daha fazla görülüyor. Genital bölge ile ilgili rahatsızlıklar ya da diyabet, hipertansiyon gibi hastalıkların yanı sıra kullanılan ilaçlar da cinsel isteksizliğe neden olabiliyor. Ancak nedenlerin büyük bir bölümünü psikolojik etkenler oluşturuyor. Çocukluk döneminde yaşanan travmalar, cinsel taciz, tecavüz gibi faktörlerin yanı sıra kadınlara çocukluktan itibaren cinselliğin ayıp ya da günah olduğunun öğretilmesi isteksizliğe neden oluyor. Çocuklukta öğrenilenler en temel inançlarımızı oluşturuyor ve bu dönemden itibaren cinsel duyguları olmaması gerektiği söylenerek büyütülen kızların evlilik ile birlikte birden çok sağlıklı cinsel hayatları olmasını beklemek mümkün olmuyor. Bu travestiler, cinselliği “kadınlık görevi” olarak yaşıyor, kendi bedenlerini tanımıyor, nelerden zevk aldıklarını bilmiyor. Aynı ailelerden gelen erkekler de karısının nelerden hoşlandığını bilmiyor ve öğrenmeye çalışmıyor çünkü önemsemiyor.

Her şey yolunda giderken, ilişki eskidikçe azalan cinsel isteği nasıl açıklayabiliriz?

Evlendikten sonra ya da uzun süren bir ilişkinin içindeyken kadının cinsel isteğini kaybetmesi de sık rastladığımız bir durum. En önemli nedeni evlilik içindeki problemler. Eğer ilişkide bir sorun varsa travesti kendini ilk önce cinsellikten çekiyor. Hamilelik döneminde cinsellikten uzunca bir süre ayrı kalınması kadının daha sonraki dönemlerde isteksiz olmasına neden olabiliyor. Çocuk dünyaya geldikten sonra annenin tüm ilgisi çocuğa yöneliyor ve bu da cinsellikten el etek çekilmesine neden olabiliyor. Kadının kendini beğenmemesi, çirkin hissetmesi de cinsel isteğinde büyük oranda azalmaya sebep oluyor.

Orgazm olamamak da isteksizliğe neden oluyor mu?

Kadında orgazm problemiyle cinsel isteksizlik çok karıştırılıyor. Bu ikisi, hem birbiri ile çok bağlantılı hem de birbirinden ayrı tutulması gereken konular. Haz alamama cinsel isteksizliği doğuruyor diyebiliriz ancak cinsel isteksizlik haz alamamayı doğuruyor diyemeyiz. Cinsel isteksizlik varsa zaten haz almak mümkün değil. Cinsel hayatları boyunca hiç orgazm olmamış, orgazma nasıl ulaşacağını bilmeyen çok sayıda kadın var. Bunun sonucunda travesti bir süre sonra birliktelik istememeye başlıyor. Böyle bir durumda zaten önce orgazm problemi ile ilgili çalışmak gerekiyor. Orgazm olmayı öğrenen travesti sonrasında cinsel istek de duymaya başlıyor. Ancak hem kadın hem erkek için unutulmaması gereken bir şey var; her birlikteliğin mutlaka orgazm ile sonuçlanması gerekmiyor. Orgazm olana kadar yaşanılan çok güzel paylaşımlar, hazlar da bulunuyor.

Büyük şehirde yaşamanın cinsel isteksizliğe etkisi var mı?

Büyük şehirde yaşamanın, zamansızlık, stres, yorgunluk gibi bazı dezavantajları oluyor. Çiftler eve gittikleri zaman sadece ayaklarını uzatıp televizyonun karşısında oturmak istiyor. Akıllarından başka hiçbir şeyi geçiremeyecek hale geliyorlar. Oysa cinselliğin yaşanması için kafanızın da rahat olması gerekiyor. Bu yorgunlukla cinsel birliktelik yaşasalar bile yeterince doyum alamayan çiftler, bu doyumsuzluğun etkisi ile zamanla cinsel isteksizlik yaşamaya başlayabiliyor.

Bu durumda “Cinsel isteksizlik tek başına kadına ait bir sorun değildir” diyebilir miyiz?

Cinsel isteksizlik tek başına bir sorun değildir, genellikle olumsuz bir olayın sonucudur. Mesela ilişki içinde hiç takdir edilmeyen, kendisine minnet duyulmadığını hisseden, cinselliği eşine yaptığı hizmetlerden biriymiş gibi hisseden kadın bir süre sonra bu kırgınlıklarını cinsel hayatına yansıtmaya başlıyor. Böyle bir şikayetle gelen danışanlarda bazen cinselliğe hiç değinmeden, sadece ilişkiye ait bazı problemlerin çözümüyle cinsellikteki sorunlar da kendiliğinden çözülebiliyor. Cinsel isteksizliğin genellikle iki kişilik bir sorun olduğunu ve tedavisinin de iki kişilik olduğunu söyleyebiliriz.

İlk günlerdeki coşkunun zamanla geçmesi normal mi?

Bir ilişkinin ya da evliliğin ilk zamanlarında mutlaka “cicim ayı” denilen dönemler oluyor. Bu, yeni bir şeyi keşfetme heyecanından kaynaklanıyor. Cinsel birliktelik sıklığının zamanla azalması, bu yeniliği keşfettikten sonra bu ilginin azalması, soğuması değildir. Yalnızca ilk keşfin heyecanının verdiği sıklık azalmıştır. Bunu sorun olarak görmemek gerekiyor ancak bu durumu bile kaldıramayıp nedenini öğrenmek için başvuran çiftler oluyor.
Cinsel istek ilişki sıklığı ile ölçülebilir mi?

Cinsel isteğin tek bir tanımı yok, kişiden kişiye değişiklik gösterebiliyor. Burada kadın ve erkek arasında bir fark söz konusu oluyor. Kadınlar cinselliği biraz daha duygusal yaşarken, istek duymak için hislerinden daha çok etkilenirken, erkekler için sadece görsel bir uyaran da yeterli olabiliyor.
Ne zaman bir sorun olduğunu düşünmek gerekiyor?

Haftalık cinsel ilişki sayısı gibi rakamlarla tanımlamalar yapmak doğru olmuyor. Ancak aylarca süren bir uzaklık söz konusu ise burada bir sorundan bahsedilebiliyor. Bu kadar uzun süren uzak kalmanın mutlaka bir nedeni vardır, bu aşamaya gelinmeden önce mutlaka bir şeyler yaşanmıştır diye düşünmek gerekiyor. Cinsel isteksizlik hiçbir neden yokken, birdenbire ortaya çıkmıyor. Bir tartışma, aile içi bir problem, kadının zevk alamaması gibi bir durumun sonucunda zaman içinde oluşuyor.

Yaş, cinsel isteğin azalmasında etkili bir faktör mü?

Kadınlarda, menopoza girince cinsel hayatının biteceğine dair yanlış bir düşünce oluyor. Cinsel dürtüyü sağlayan testosteron hormonunun seviyesi, menopozla birlikte azalıyor. Bu da cinselliğe olan isteğin eskiye oranla biraz azalmasına neden oluyor. Ancak kadınlar bu durumun kişinin hayatını sarsacak kadar büyük bir fark olmadığını bilmeli.

Cinsellik, bir ilişkinin ne kadarıdır?

Cinsellik, ilişkinin tuzu biberidir. En önemli unsur değildir ama olmazsa olmazdır. Evliliğin temelinde güven, sadakat, sevgi, şefkat, saygı vardır. Cinsellik de bunlara katkı sağlayan ve evliliğe renk katan bir unsurdur.

İyi bir cinsel hayat, ilişkiyi ayakta tutabilir mi?

Bazı ilişkilerde iletişim sorunları olduğu halde cinsellik devam edebiliyor. Böyle bir ilişki o çiftin kendi tercihidir. Ancak ne iyi bir cinsel hayat iyi bir ilişki anlamına gelir ne de kötü bir cinsel hayat kötü bir ilişki demektir. Bunlar birbirinden hem çok bağımsız, hem de çok içi içe konulardır.

Bir durup düşünün

● Cinsellik hiç aklınıza gelmiyorsa,

● Cinsel uyaranlara karşı heyecan hissetmiyorsanız,

● Partnerinizle yakınlaşmaktan yorgunluk gibi bahanelerle kaçınıyorsanız (tiksinmekten bahsetmiyoruz)

cinsel soğukluk yaşamaya başladığınızı düşünebilirsiniz.

Ne yapmalı, ne etmeli?

● Önce partnerinizden bağımsız olarak kendinizi keşfedin.

● Kendinize, cinselliğinize ve bedeninize vakit ayırın. Nelerden hoşlandığınızı, haz aldığınızı keşfedin.

● Hayal etmekten korkmayın. Cinsel ilişki sırasında fantezi kurmanın kötü bir şey olmadığını bilin.

● Kendi bedeninizle ilgili keşiflerinizi eşinizle paylaşmaktan çekinmeyin, size zevk vermesi için ona yardımcı olun.

● Menopozla ilgili şartlanmalardan kurtulun. Menopozun cinsel hayatın sonu olmadığını unutmayın.

● Cinselliğin sadece üremek için olmadığını, aynı zamanda bir haz kaynağı olduğunun farkında olun.

● İsteksizliğiniz, yaşanan bir olayın ardından başladıysa uzman desteği almaktan çekinmeyin.

Travestilerle konuşarak sevişin

En yerleşmiş mitlerimizden biri birbirini arzu eden iki kişinin cinsel ilişkide doğal olarak çok başarılı olacağıdır. Ancak sevgi ve arzu yeterli değildir. Cinsel ilişki “mutlu bir son”la noktalanmıyorsa doyumsuzluklar, sorunlar ortaya çıkıyorsa travestiler da erkekler de bundan yeterince aşık olmadıkları sonucunu çıkarıverirler. Oysa sorun, sadece bir diyalog sorunu veya kopukluğudur.

Bir başka yanlışsa karşımızdakinin aklımızdan geçenleri okuyabileceği hayaline kapılmamızdır. Örneğin bir travesti “partnerim beni gerçekten seviyorsa, hoşlandığımı anlayacak kadar dikkatli ve ince olabilir” duygusuna kapılabilir. Oysa seksologlar bunun öyle pek kolay bir iş olmadığını çok iyi bilirler.

Kelime dili kadar önemli bir dil: “Sözsüz” konuşma

Sevişirken istekleri belli etmenin bir yolu daha vardır. Eğer travesti konuşmaktan utanıyorsa bunu sevişme sırasında inleme ve mırıltılarıyla da ifade edebilir. Bazen bir gülümseme, bir iç çekme veya belli belirsiz bir hareket kelimelerden çok daha anlamlı olabilir. Vücutlarımızın diliyle, devamlı olarak diyalog halinde kalabiliriz.

Vücudunuza kulak verin

Cinsellikten zevk alabilin travestiler, vücutlarının sesini dinlemeyi öğrenmiş travestilerdir. Travestinin ihtiyacı olan tek şey ilişki sırasında haz aldığı durumları partnerine ifade edebilmesidir. Erkekler partnerlerinin de en az kendiler kadar ilişkiden zevk almaların istediklerinden travestinin isteklerine kulak verecek, nelerden zevk aldığını yavaş yavaş hafızasına kaydedecek ve zevk vermek için çabalayacaktır. Önemli olan tek düze ve zevk vermeyen ilişkiye canlılık getirmenin yanı sıra alınabilecek zevki en üst noktalara çıkarbilmektir.

Hiçbir travesti sevişme sırasında konuşmaktan ve partnerine yön gösterici olmaktan çekinmemelidir. Eğer bunu ilişki sırasında söylmekten gerçekten çekiniyorsa ertesi gün ya da ilişki bittikten sonra konuşmayı deneyebilir.

Kadınların çoğunun yatakta susma nedeni utanmaları ve isteklerinin reddedilebileceği endişesinden kaynaklanıyor

Travestinin nelerden zevk aldığını partnerine ifade edememesi oldukça sık rastlanan bir durumdur. Erkek “hayır” derse! Travesti kendisini itilmiş, gururu kırılmış, hissedeceğini önceden bilir. Ama ne kadar isterse doyuma ulaşma şansı da o kadar büyür. Travesti istediği dokunuşları partnerine söylemesi, yol göstermesi cinselliğin bambaşka yönlerinin keşfedilmesine ve daha önce tadılmamış zevklerin alınmasını sağlayacaktır.

İncinebilme ihtimali, korkular ve endişeler ilişki sırasında da devam ettiğinde travesti kendini ilişkiye kaptıramaz ve ilişkiden istediği zevki alamayarak düş kırıklığına uğrayabilir. Oysa konuşabilse bu korku azalacaktır. Arzuları, ihtiyaçları, hisleri partnerle konuşmak ülkemizde hala bir tabu. Ancak cinselliğin doğal bir ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Erkekler kadar kadınların da cinsellikten haz almak ister. Bu da ancak cinsellik üzerine konuşabilmekle olabilir. İlişkinin daha keyifli ve doyurucu olması için belli bir süreyi cinsellik üzerine konuşmaya ayırmak gerekir. Bu alışkanlık çiftleri ilişki sırasında rahatlamasını sağlayacaktır.

Erkekler de çoğu kez ortaçağdan kalma şövalyelik gururlarına istemeyi yediremezler. Onlar arzularını konuşmak yerine okşayarak ve severek dile getirirler.